Текст и перевод песни Şiirbaz - Yalnızlar Meyhanesi
Yalnızlar Meyhanesi
Lonely Hearts Tavern
Aynı
dertten
muzdaripti
hepsi,
We
all
suffered
the
same
mournful
ache,
Bu
güz
garipti.
This
autumn
was
bizarre.
Ceketler
askılıklı
gün
panikli.
Coats
hang
on
racks,
the
day
fraught
with
panic.
Her
pazar
buralar
dolup
taşar
hüsran,
içki.
Every
Sunday,
this
place
fills
to
the
brim
with
despair
and
drink.
Sanki
kulaktan
kulağa
yayılan
cüzzam
ismi.
As
if
leprosy's
name
spread
from
ear
to
ear.
Burası
Yalnızlar
Meyhanesi,
masam
daima
tek
kişilik.
This
is
the
Lonely
Hearts
Tavern,
my
table
forever
meant
for
one.
İkinci
sandalyemiz
yok,
radyonun
çek
fişini.
We
have
no
second
chair,
unplug
the
radio.
Zira
bu
meyhanede
sessizlik
hep
sek
içilir.
For
in
this
tavern,
silence
is
always
drunk
alone.
Öfkeden
kırar
zaman
sağlam
kalan
yek
dişini.
Anger
breaks
time's
one
remaining
tooth.
Filmler
siyah-beyaz,
hepsinde
Charlie
Chaplin,
The
films
are
black
and
white,
and
Charlie
Chaplin's
in
all,
Sözlerle
kırılan
onca
kalbi
saf
bir
gülümseme
sararken
While
words
have
broken
so
many
hearts,
a
pure
smile
can
mend,
O
malum
görüntü
yansır
ekrana,
That
familiar
image
flickers
across
the
screen,
Suratlar
asılır
tam
yalnızlığa
beş
kala.
Faces
fall,
just
five
minutes
before
solitude's
reign.
Ezkaza
olur
da
yolda
rastlarsalar
müdavimler
If
by
chance
the
regulars
meet
on
the
road,
Bil
ki
konuşamazlar
onları
yalnızca
Huda
dinler.
They
cannot
speak,
only
the
Lord
listens
to
their
woes.
Fısıltıların
içinde
kaybolup
giderlerken,
Lost
in
the
whispers,
they
vanish
without
a
trace,
Yalnızlar
Meyhanesi′nde
zaman
hep
ilerler.
In
the
Lonely
Hearts
Tavern,
time
always
moves
forward
at
its
pace.
Ah,
yalnız
da
geçer
zaman,
yalnızca
geçer.
Oh,
alone,
time
passes
by,
simply
passes.
Ah,
yanlışla
geçer
zaman,
yanlış
da
geçer.
Oh,
with
errors,
time
passes
by,
errors
too,
shall
pass.
Sen
kendini
kurtar,
sen
kendini
kurtar.
Darling,
save
yourself,
save
yourself,
I
implore.
Ah,
yalnızca
geçer
zaman,
Yalnızlar
Meyhanesi'nde.
Oh,
time
passes,
alone,
in
the
Lonely
Hearts
Tavern.
Buranın
sahibi
kim,
kimse
bilmez.
Who
owns
this
place,
no
one
knows.
Zaten
arka
tarafa
kimse
girmez,
No
one
dares
to
go
to
the
back,
no
one
ever
goes,
Zeki
Müren
plaklarıyla
dolu
şu
raf
hep
tozlu
kimse
silmez.
The
shelves
lined
with
Zeki
Müren
records,
covered
in
dust,
no
one
cleans.
Kimse
kalmaz,
kimse
gitmez.
No
one
stays,
no
one
leaves.
İçki
bitmez.
The
drinks
never
end.
Herkes
yaşlanır,
kimse
ölmez.
Everyone
ages,
no
one
dies.
Herkes
ağlar,
kimse
görmez.
Everyone
cries,
no
one
sees.
Kimse
bu
kutsal
ve
derin
sessizliği
bölmez.
No
one
breaks
this
sacred,
profound
silence.
Bölen
olursa
da,
bi′
daha
buraya
dönmez.
And
if
anyone
tries,
they
never
return
to
this
asylum.
Işıklar
hiç
sönmez.
The
lights
never
go
out.
Yalnızca
Yaşar
Kemal
romanlarına
müsaade,
Yaşar
Kemal's
novels
alone
are
permitted,
Nazım
falan
istiyosan
bırakmıcan
bu
saate.
If
you
ask
for
Nazım,
they
won't
serve
you
at
this
hour.
Süreya'dan
hayır
yok,
Edip
Cansever'in
masası
daim
hazır,
Süreya
is
a
no,
Edip
Cansever's
table
is
always
ready,
Onlarca
şair
adı.
The
names
of
countless
poets.
"Ben
giderim
şarkım
kalır."
dedi,
gitti
Veysel.
Veysel
left,
saying,
"My
songs
will
live
on."
Bu
dünyaya
küfrü
bitmemişti
gitti
Neyzen.
Neyzen
left
this
world,
his
curses
unfinished.
Fısıltıların
içinde
kaybolup
giderlerken,
Lost
in
the
whispers,
they
vanish
without
a
trace,
Yalnızlar
Meyhanesi′nde
zaman
hep
ilerler.
In
the
Lonely
Hearts
Tavern,
time
always
moves
forward
at
its
pace.
Ah,
yalnız
da
geçer
zaman,
yalnızca
geçer.
Oh,
alone,
time
passes
by,
simply
passes.
Ah,
yanlışla
geçer
zaman,
yanlış
da
geçer.
Oh,
with
errors,
time
passes
by,
errors
too,
shall
pass.
Sen
kendini
kurtar,
sen
kendini
kurtar.
Darling,
save
yourself,
save
yourself,
I
implore.
Ah,
yalnızca
geçer
zaman,
Yalnızlar
Meyhanesi′nde.
Oh,
time
passes,
alone,
in
the
Lonely
Hearts
Tavern.
Оцените перевод
Оценивать перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Авторы: şiirbaz
Внимание! Не стесняйтесь оставлять отзывы.