Текст и перевод песни Sokrat St - Hipokondriyal Sanrılar
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Hipokondriyal Sanrılar
Hypochondriac Delusions
Hazin
bir
sondu
şarkılar
It
was
a
sad
end
to
the
songs
Yorgun
hargın
aldı
başını
boynundan
sızan
karıncalar
Tired,
worn
out,
ants
creeping
down
your
neck
Gerçek
gibi
hipokondriyal
sanrılar
Hypochondriac
delusions,
as
if
they
were
real
Ruhunu
emdi
garip
çanlılar
Your
soul
was
sucked
by
strange
creatures
Çirkin
bi
ağrı
soktu
karnına
An
ugly
pain
stabbed
your
stomach
Sustun
öldü
sandılar
You
went
silent
and
they
thought
you
were
dead
İçindeki
nefret
kıvılcımı
döndü
yangına!
The
spark
of
hatred
inside
you
turned
into
a
fire!
Aldılar,
elinden
aldılar!
They
took
it
from
you,
they
took
it!
Hayalinle
hayale
daldılar
They
lost
themselves
in
your
dream
Cinnetin
ebediyet
akşamları
The
eternal
evenings
of
madness
Değer
verdiğin
hangisi
koştu
yardıma?
Which
of
the
ones
you
cared
for
came
to
your
aid?
Artık
için
yoksun
Tanrı'dan
Now
your
heart
is
empty
of
God
Gölge
düştü
olgun
tavrına
A
shadow
fell
upon
your
mature
demeanor
Hayatın
üstüne
gitmedin
zaten
You
didn't
go
after
life
anyway
Çocukluğunda
da
çocuk
parkına!
Not
even
to
the
children's
park
in
your
childhood!
Aynaya
bak,
şimdi
bi'
öpücük
kondur
anlına
Look
in
the
mirror,
now
give
yourself
a
kiss
on
the
forehead
Topla
çantanı
bi
toz
duman
bırak
Pack
your
bags,
leave
a
cloud
of
dust
Geriye
kalan
hayat
kırıntılarından
öldü
martılar!
The
remaining
crumbs
of
life,
the
seagulls
are
dead!
Soldu
bahçeler,
yeşermeyen
cana
goncalar
bırak!
Flowers
have
faded,
leaving
buds
that
will
not
bloom!
İnsanlardan
medet
umdukça
sen
The
more
you
expect
people
to
help
you
Borç
soktu
başka
borcun
altına!
The
more
debt
you
get
into!
Laf
anlattın
bu
boş
duvarlara
You
talked
to
these
empty
walls
Yüzün
düşer,
kanar
dudakların
Your
face
falls,
your
lips
bleed
Duman
kafan,
yanar
bu
caddeler
Your
head
is
cloudy,
these
streets
are
burning
Ve
kulakların
duyar
yalanları!
And
your
ears
hear
lies!
Tutup
içinde
kusar
zamanları
Holding
back
time,
vomiting
inside
Bu
gün
ölür
içinde
duran
kalanların
Today,
the
rest
of
you
inside
will
die
Umut
istasyonundaki
trenler
seni
almadan
terk
eder
peronları!
Trains
at
the
hope
station
leave
the
platforms
without
you!
Benim
için
vaktım
var
mı?
Is
there
time
for
me?
Zamanın
önemi
yok
Time
is
of
no
importance
İki
laf
edelim
öneriyor
He
suggests
we
have
a
little
chat
Doktor
önümü
göremiyor
The
doctor
can't
see
what's
ahead
Benim
bi'
için
vaktım
var
mı?
Is
there
a
little
time
for
me?
Zamanın
önemi
yok
Time
is
of
no
importance
İki
laf
edelim
öneriyor
He
suggests
we
have
a
little
chat
Doktor
önümü
göremiyor
The
doctor
can't
see
what's
ahead
Yine
aynalarla
kavgalar
var
Again
there
are
fights
with
mirrors
Nefret
damla
damla
sayfalarda!
Hatred
drips
on
the
pages!
Sabaha
kadar
içtim
ayıla
bayıla!
I
drank
all
night
long,
getting
drunk
and
sober!
Geceyi
izledim
hayran
hayran
I
watched
the
night
in
awe
Yürüdüm
insanlara
çarpa
çarpa
I
walked
into
people,
bumping
into
them
Gözüme
bakma
benim
aylak
aylak!
Don't
look
at
me,
you
slacker!
İçime
atamam,
içip
içim
parça
parça
I
can't
keep
it
inside
me,
I
drink
and
my
insides
are
torn
to
pieces
Zamanım
az,
normalde
insanlar
kullanılmaz
My
time
is
short,
people
are
normally
useless
Arkanda
bi'
yangın
bıraktıysan
If
you've
left
a
fire
behind
Beden
kurtulur
da
ruh
kurtarılmaz!
The
body
may
be
saved,
but
the
soul
cannot
be
saved!
Amacın
kalmadıysa
If
you
have
no
more
purpose
Hala
hiç
bi'
yere
varmadıysan
If
you
still
haven't
reached
anywhere
Bunu
sen
seçtin
You
chose
this
Hedef
bulunur
ama
hiç
bir
halay
kurtarılmaz!
The
goal
is
found,
but
no
dance
can
save
you!
Sadece
bi
sanrının
kulu
koyunusundur
belki!
Maybe
you're
just
a
slave
to
a
delusion!
Arkamda
bi'
yangın
bırakmıyacağımı
If
I
knew
I
wouldn't
leave
a
fire
behind
Bilsem,
terk-i
diyar
etmek
isterdim
I
would
have
loved
to
leave
the
country
Benim
için
vaktım
var
mı?
Is
there
time
for
me?
Zamanın
önemi
yok
Time
is
of
no
importance
İki
laf
edelim
öneriyor
He
suggests
we
have
a
little
chat
Doktor
önümü
göremiyor
The
doctor
can't
see
what's
ahead
Benim
bi'
için
vaktım
var
mı?
Is
there
a
little
time
for
me?
Zamanın
önemi
yok
Time
is
of
no
importance
İki
laf
edelim
öneriyor
He
suggests
we
have
a
little
chat
Doktor
önümü
göremiyor
The
doctor
can't
see
what's
ahead
Оцените перевод
Оценивать перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Авторы: Samet Gönüllü
Внимание! Не стесняйтесь оставлять отзывы.