Текст и перевод песни Teoman - Viski Ve Lazanya
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Viski Ve Lazanya
Whiskey and Lasagna
Katlanmak
için
hayata
ve
yaşadığımız
çağa,
To
endure
life
and
the
era
we
live
in,
Hezeyanlı
şarkılar
dinlerim
ben
demişti
She
said
I
listen
to
delirious
songs
Onları
dinlemiştik
We
listened
to
them
Otelin
32.
katının
balkonundan
aşağı
From
the
balcony
of
the
32nd
floor
of
the
hotel
Bakmıştık,
intiharı
romantize
etmiştik
We
looked
down,
romanticized
suicide
Tanıştığımıza
sevindim
demişti,
tipim
değilsin
aslında
ama
Nice
to
meet
you,
she
said,
you're
not
really
my
type
but
Kibar
birisin,
o
hoşuma
gitti
You're
polite,
I
liked
that
Minibarı
bitirdik,
bi
sürü
sigara
içtik
We
finished
the
minibar,
smoked
a
bunch
of
cigarettes
Devreye
girmiş
yangın
alarmı,
The
fire
alarm
went
off,
Adamın
biri
geldi,
dedik
neyse
cezası
yarın
öderiz
A
guy
came,
we
said
whatever,
we'll
pay
the
fine
tomorrow
Kız
hadi
gel
dedi,
Come
on
girl,
she
said,
Oda
servisini
suistimal
edelim
biraz
da,
tamam
dedim
Let's
abuse
room
service
a
bit
too,
I
said
okay
Gece
3′te
viski
ile
lazanya
söyledik
We
ordered
whiskey
and
lasagna
at
3am
İçtik,
yedik
We
drank,
we
ate
Beğenmedi
dedi
ki,
parmesanı
az,
fesleğeni
fazla
bunun
She
said
she
didn't
like
it,
not
enough
parmesan,
too
much
basil
Böyle
devam
edelim
ama
sevişmeyelim
dedi,
Let's
continue
like
this
but
let's
not
have
sex,
she
said,
Olur
dedim,
benim
için
fark
etmez
Okay,
I
said,
it
doesn't
matter
to
me
Bir
sürü
hayalim
vardı
dedi,
ama
bende
iş
yok
I
had
a
lot
of
dreams,
she
said,
but
I
have
no
job
Belki
olurlardı,
Maybe
they
would
have
come
true,
Belki
de
olmazlardı
ama
böyle
de
hiç
olmaz
diye
düşünmezdim
Maybe
they
wouldn't,
but
I
wouldn't
have
thought
it
wouldn't
be
like
this
at
all
Gençtim
ve
düşüp
duruyordum
aşk
tuzağına
I
was
young
and
kept
falling
into
the
trap
of
love
Sadakatimi
satıyordum
bazen,
alan
yoktu
Sometimes
I
sold
my
loyalty,
there
were
no
takers
Vurmasaydım
kendimi
erkeklere
ya
da,
bir
gün
alışverişe,
If
I
hadn't
thrown
myself
at
men,
or
one
day
to
shopping,
Bir
gün
grup
sekse,
One
day
to
group
sex,
Belki
gerçek
olurdu
o
zaman
o
zaman
zaten
olmasaydı
da
olurdu
Maybe
it
would
have
come
true
then,
then
it
wouldn't
have
mattered
if
it
hadn't
Çenem
açıldı
My
jaw
dropped
Benim
de
dedim
delikler
olmasaydı
ruhumda
If
I
didn't
have
holes
in
my
soul,
I
said
Anlardım
belki
Maybe
I
would
understand
İnsanlar
neye,
ne
der
What
people
say
to
what
Ne
düşünür
What
they
think
Aneyi
sever
Loves
the
mother
Bilmezdim
belki
ama
Maybe
I
wouldn't
know
but
Neyin
var
değeri
What
has
value
Seyretmeseydim
If
I
hadn't
watched
Bu
kadar
yakından
So
closely
Her
şeyi,
kendimi
Everything,
myself
O
zaman
anlardım
belki
Then
maybe
I
would
understand
Kanın
pompalanmasını
The
pumping
of
blood
Damarlarını,
kapakçıkları
Your
veins,
your
valves
Şeytan
doldurmasaydı
içimi
If
the
devil
hadn't
filled
me
up
Kullanışsız
bir
et
parçasından
hallice
I
would
be
nothing
more
than
a
useless
piece
of
flesh
Belki
ürperirdim
Maybe
I
would
shiver
Bir
yağmurun
sabahına
To
the
morning
of
a
rain
Dudaklarım
buruşurdu
My
lips
would
wrinkle
Ait
olurdum
bir
yere
I
would
belong
somewhere
Bir
parça
olurdu
elimde
hayattan
I
would
have
a
piece
of
life
in
my
hand
Bir
şeyi
severdim
belki
Maybe
I
would
love
something
Ama
atışını
bile
duymuyor
kalbimin
kendisi
But
even
my
own
heart
doesn't
hear
its
beat
Ve
bir
bakıyorum
dere
taşmış
And
I
look
and
the
river
has
overflowed
Eğer
her
şey
farklı
olsaydı
If
everything
were
different
Yemek
değil,
gölge
arayan
bi
köpek
Not
food,
a
dog
looking
for
shade
En
azından
böyle
"hiç
olmaz"
diye
düşünmezdim
At
least
then
I
wouldn't
think
"it
would
never
happen"
O
zaman
kırmızı
reçeteler,
hastane
koğuşları
da
olmazdı
belki
Then
maybe
there
wouldn't
be
red
prescriptions,
hospital
wards
Şimdi
vardığım
yerde
sefalet
var
There
is
misery
where
I
am
now
Anlıyorum,
hayat
başka
yerde
I
understand,
life
is
somewhere
else
Sus
dedi,
amma
konuştun,
kararttın
içimi
Shut
up,
she
said,
you
talked
too
much,
you
darkened
my
mood
Seviş
benimle
dedi
Make
love
to
me,
she
said
Duş
alışının
seslerine
uyandım
I
woke
up
to
the
sound
of
her
taking
a
shower
Çıktı
kahve
içelim
mi
dedim
She
came
out,
I
said
shall
we
have
coffee
Boşver
dedi,
gitti
Forget
it,
she
said,
she
left
Bir
iki
kere
rastladım
ona
orda
burda
I
ran
into
her
once
or
twice
here
and
there
Dedim
bende
kalmış,
kolyen
küpen
filan
I
said
I
have
your
necklace
and
earrings
etc.
Ara
sıra
bak
onlara,
dedi,
belki
hatırlarsın
beni
Look
at
them
from
time
to
time,
she
said,
maybe
you'll
remember
me
Hatırlıyorum
onu
bazen
I
remember
her
sometimes
Viski
ve
lazanya
Whiskey
and
lasagna
Parmesanı
az,
fesleğeni
fazla
Not
enough
parmesan,
too
much
basil
Оцените перевод
Оценивать перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Внимание! Не стесняйтесь оставлять отзывы.