Текст и перевод песни Tolga Çandar - Zeybek Yemini Sarı Zeybek

Zeybek Yemini Sarı Zeybek

Kızanlar bu dağların sahibi kim
Erimiz
Yiğidi kim
Efemiz
Susuz derelerde kavak biter mi
Bitmez
Bitkisiz diyarlarda duman tüter mi
Tütmez
Yiğit kime derler
Sözünde durup efesiyle ölene
Korkak kime derler
Sözünden dönen aman dileyene
İnsan dünyaya niçin gelir
Ölmek için
Doğup ta ölmekten kuşkulanan bebeler
Dertlenip hortlamaya
Var yemezlere acımak mı yoksa dayak mı haktır
Dayak haktır
Yiğitlerde ne yoktur
Merhamet
Korkaklar zeytini nerde döğerler
Ağaç dibekte
Yiğitler yağı nerde kavururlar
Zalim göbeğinde
Sözünde durmayan kahpe bacının öz kızanı olsun mu
Olsun
Şu dualı yatağan böğrüne batsın mı
Batsın
Doğru söylediğinize Nasuh tövbesi olsun mu
Olsun
Sarı zeybek aman şu dağlara yaslanır aman
Yağmur yağar silahları efem ıslanır
Yağmur yağar silahları efem ıslanır
Bir gün olur efem deli gönül uslanır aman
Eyvah olsun telli de doru efem şanına
Eğil bir bak mor cepkenin efem kanına
Karşı dağı aman duman duman bürüdü aman
Üç yüz atlı beş yüz yaya efem yürüdü
Üç yüz atlı beş yüz yaya efem yürüdü
Sarı zeybek efem şu cihanda biridi aman
Eyvah olsun tellide doru efem şanına
Eğil bir bak mor cepkenin efem kanına

Sarı Zeybek's Oath

Girls, who owns these mountains
Our husbands
Who is our brave
Our Lords
Can poplars grow in dry rivers
They can't
Can smoke rise in treeless lands
It can't
Who is a brave man
He who keeps his word and dies with his Lord
Who is a coward
He who goes back on his word and begs for mercy
Why do people come into the world
To die
Newborns who fear being born and dying
To moan and groan
Is it right to pity the weak or to beat them up
To beat them up
What do the brave lack
Mercy
Where do cowards beat the olive
At the foot of the tree
Where do the brave fry the oil
In the belly of the oppressor
Should the scoundrel's daughter be born
She should
Should this cursed dagger pierce your heart
It should
Should Nasuh's repentance be sincere
It should
Blond Sarı Zeybek, oh, he leans against these mountains
Rain falls, the Lord's weapons get wet
Rain falls, the Lord's weapons get wet
There will come a day, oh my crazy heart, you will calm down
Oh dear, the famous blond Sarı Zeybek
Bow down and look at the Lord's bloody purple jacket
Oh dear, the opposite mountain is covered in smoke
Three hundred horsemen and five hundred infantrymen marched
Three hundred horsemen and five hundred infantrymen marched
Blond Sarı Zeybek, oh, he was one of a kind in this world
Oh dear, the famous blond Sarı Zeybek
Bow down and look at the Lord's bloody purple jacket