Текст и перевод песни UND - Umutsuz Mutsuz (feat. Katarina Rose)
Umutsuz Mutsuz (feat. Katarina Rose)
Hopeless Unhappy (feat. Katarina Rose)
Sanki
bir
kuyuya
gömülmüş
gibiyim
I
feel
like
I'm
buried
in
a
well
Ve
zorla
sokulduğum
bu
çukurdan
artık
çıkamıyorum
And
I
can
no
longer
escape
this
pit
I
was
forced
into
Ve
bu
okyanus
rutubetli,
yosunlu
duvarlar
And
this
ocean,
with
its
damp,
mossy
walls
Üzerime
gelmeye
devam
ediyor
Keeps
closing
in
on
me
Alegori
için
kusura
bakma
Forgive
the
allegory
Burası
benim
odam,
sınıfım,
karanlık
ve
loş
This
is
my
room,
my
class,
dark
and
dim
Perdeler
ve
cam
örtülü
Curtains
and
windows
covered
Çünkü
kaderimi
öylece
Because
I
wouldn't
want
to
just
Ortaya
sermek
istemem
Expose
my
fate
like
that
Fakat
en
sonunda
parkeden
kalkıp
yürüyorum
But
finally,
I
get
up
from
the
floor
and
walk
Ve
sesleri
erimiş
bir
kemik
gibi
çıkıyor
And
my
voice
comes
out
like
melted
bone
Tam
bir
ürperti
içindeyim
şimdi
I'm
in
a
complete
shiver
now
Ve
ağrı
kesicilerim
bittikten
sonra
And
after
my
painkillers
run
out
Yine
o
kuyu
gibi
geliyor,
loş
ve
rutubetli
It
feels
like
that
well
again,
dim
and
damp
Ve
ağırlığımı
yenip
kaldırıyorum
kolumu
And
overcoming
my
weight,
I
lift
my
arm
Yavaşça
açıyorum
perdeyi
Slowly
open
the
curtain
Ve
sonra
gözlerimi
oyup
And
then
gouging
my
eyes
out
Zorla
geri
kapattırıyor
perilerim
My
fairies
forcefully
close
them
again
Bunun
sayesinde
bir
iki
adım
geriledim
Thanks
to
this,
I
took
a
step
or
two
back
Kovdum
yine
derilerimden,
ve
bağırdım
I
kicked
out
of
my
skins
again,
and
screamed
Gırtlak
gerilerimden
From
the
back
of
my
throat
Hassiktir,
kimi
kandırıyorum
ki
Damn,
who
am
I
kidding
Havaya
bağırıyorum
I'm
screaming
into
the
air
İşte
bu
an,
fark
ediyorsun
This
is
the
moment
you
realize
Pek
olmamış
ki
sen
kafayı
yiyeli
It
hasn't
been
that
long
since
you
lost
your
mind
Only
our
blood
can
wash
us
clean
Only
our
blood
can
wash
us
clean
Only
our
blood
can
wash
us
clean
Only
our
blood
can
wash
us
clean
Şimdi
sokağın
ilerisinden
davul
sesleri
geliyor
Now
drum
sounds
are
coming
from
down
the
street
Duyuyorum
gibi,
fakat
biliyorum,
aslında
ses
yok
I
feel
like
I
hear
them,
but
I
know
there's
actually
no
sound
Panikle
perdeye
gidiyorum
I
go
to
the
curtain
in
panic
Titreyen
ellerim
ve
benle
de
My
trembling
hands
and
with
me
too
Aralayıp
bakıyorum
dışarıya
I
peek
outside
Güneş
gözümü
alıyor
The
sun
blinds
me
Çünkü
bir
iki
hafta
oldu
görmeyeli
onu
Because
it's
been
a
week
or
two
since
I
last
saw
it
Ölü
kalemleri
çürüyecek
Dead
pens
will
rot
Ve
birden
leş
bir
koku
dolduruyor
ciğerlerimi
And
suddenly
a
rotten
smell
fills
my
lungs
Yırtmaya
ve
kazımaya
başlıyorum
yine
bir
yerlerimi
I
start
tearing
and
scratching
myself
somewhere
again
Sanırım
öldürmem
gerek
diğerlerini
"de"
I
guess
I
need
to
kill
the
others
"too"
Fakat
o
zaman
bu
intihar
olmaz
But
then
this
wouldn't
be
suicide
Ve
bu
fikre
başından
beri
çok
uzağım
zaten
And
I'm
already
far
from
this
idea
anyway
Çünkü
ruhu
çoktan
terk
etmiş
bir
bedeni
Because
a
body
whose
soul
has
already
left
Tekrar
öldüremezsin
You
can't
kill
again
Ve
şimdi;
etkisindeyim
And
now;
I'm
under
the
influence
Görüşüm
kararmaya
başladı
My
vision
started
to
darken
Ayaklarım
tutmuyor
My
legs
are
not
holding
Siktir,
yanlışlıkla
kendi
sidiğime
basıp
kaydım
Shit,
I
accidentally
stepped
on
my
own
piss
and
slipped
Sırtımı
komidine
vuruyorum
I
hit
my
back
on
the
dresser
Komiğime
gidiyor
gibi
It's
like
it's
funny
to
me
Yine
de
göz
kapaklarım
ağırlaşıyor
Still,
my
eyelids
are
getting
heavy
Ve
el
mahkum
uykuya
teslim
oluyorum
And
I
have
no
choice
but
to
surrender
to
sleep
Only
our
blood
can
wash
us
clean
Only
our
blood
can
wash
us
clean
Only
our
blood
can
wash
us
clean
Only
our
blood
can
wash
us
clean
Bir
kus
ırmağı
üzerinde
uyandım
I
woke
up
on
a
river
of
vomit
Ve
zaman
gelmişti
And
the
time
had
come
Kurtuluşu
için
savaşan
bir
komando
A
commando
fighting
for
his
freedom
Bu
en
temel
hakkım
olsa
gerek?
This
must
be
my
most
basic
right?
Ve
işte
perdeler
yavaşça
erimeye
başladı
And
now
the
curtains
slowly
began
to
melt
Ve
annem
de
şimdiden
ağlama
başladı
And
my
mother
has
already
started
crying
Yine
de
"Show
Must
Go
On"
Still
"Show
Must
Go
On"
Açıp
camı
dışarıdayım
Opening
the
window,
I'm
outside
Yani
daha
doğrusu
Well,
more
like
Bir
ayağım
dışarıda
One
foot
outside
Bir
ayağım
olsa
da
ayda
Even
if
one
foot
is
on
the
moon
Ve
bir
ayak
olsa
da
terliyorum
And
even
with
one
foot
I'm
sweating
Ve
panik
atak
şimdi
vurdu,
titriyorum
And
the
panic
attack
hit
now,
I'm
shaking
Fakat
paraşütümü
almadım
ve
hazırım
But
I
didn't
get
my
parachute
and
I'm
ready
Kanımda
miligramlarca
sakinleştiricilerim
Milligrams
of
tranquilizers
in
my
blood
Ve
anti-depresanlarım
And
my
antidepressants
Bir
yığın
ketamin,
vicodin
ve
morfin
A
pile
of
ketamine,
vicodin
and
morphine
Fentanil
yanımda,
olacak,
morgumda
dahi
Fentanyl
is
with
me,
it
will
be,
even
in
my
morgue
Opioid
bağımlısıyım
sahi
I'm
an
opioid
addict,
really
Yine
de
bir
kere
yaşarsın
zaten
You
only
live
once
anyway
Ondan
masamın
üzeri
matematik
kitapları
That's
why
my
desk
is
full
of
math
books
Onların
da
üzeri
Fixdol,
Roladol
They're
also
covered
in
Fixdol,
Roladol
Ultramex
bir
de
oyuncak
bir
pistol
Ultramex
and
a
toy
pistol
Yine
bu
işte,
başım
dönüyor
I'm
at
it
again,
my
head
is
spinning
Ama
ben
hedefe
kilitliyim
But
I'm
locked
on
target
Kitli
ve
hedefteyim
Locked
and
loaded
Ve
şimdi
diğer
ayağım
da
dışarıda
And
now
my
other
foot
is
out
Dördüncü
kattan
ölüme
bakıyorum
I'm
looking
at
death
from
the
fourth
floor
Bir
okyanusu
ehli
etme
vakti
galiba
I
guess
it's
time
to
tame
an
ocean
Mesela
yerde
olsaydım
For
example,
if
I
were
on
the
ground
"Sana
sürpriz!
Bir
anda
ceset!"
"Surprise!
Suddenly
a
corpse!"
Ya
da
Vincent
Vega'yımdır
Or
I'm
Vincent
Vega
Bir
iki
santim
ile
boku
ye
Shit
myself
by
an
inch
or
two
Ama
yine
de
uzayda
değilim
But
I'm
still
not
in
space
Yer
çekimi
ha-
ha-
Gravity
ha-
ha-
Şimdi
çatıdayım,
ah,
aşağı
bakma!
Now
I'm
on
the
roof,
oh,
don't
look
down!
Ve
sikeyim,
baktım!
And
fuck,
I
looked!
Ah
hassiktir
ve!
Ah
damn
and!
Yine
de
bu
can
benim
Still,
this
life
is
mine
Ve
ölümü
seçmeye
hakkım
var
And
I
have
the
right
to
choose
death
Sistemler
beni
bu
çatıya
itmediği
sürece
As
long
as
the
systems
didn't
push
me
to
this
roof
Yine
de
iyice
deliriyorum
I'm
still
going
crazy
Belki
şimdi
atlama
zamanıdır
ha?!
Maybe
it's
time
to
jump
now,
huh?!
Oh,
işte
düşüyorum
Oh,
I'm
falling
Çabuk
olur
sanmıştım
I
thought
it
would
be
quick
Ölüm
rüzgarından
üşüyorum
I'm
cold
from
the
wind
of
death
Yine
de
bu
fırtınada
yürüyorum
Still,
I'm
walking
in
this
storm
Ve
şimdi
bir
asker
gibiyim
And
now
I'm
like
a
soldier
Hedefim
asfalt
ve
onu
görüyorum!
My
target
is
asphalt
and
I
see
it!
Kitliyim,
şimdi
kafa
üstü
dönüyorum
I'm
locked,
now
I'm
spinning
head
over
heels
Lütfen
bil
bunu,
şimdi
ölüyorum!
Please
know
this,
I'm
dying
now!
Oh,
işte
buradayım
Oh,
here
I
am
Ve
be
ilk
anda
ölürüm
sanmıştım
And
I
thought
I
would
die
instantly
Olur
öyle
ha-
ha-
It
happens
ha-
ha-
Her
gencin
başına
gelebilir
It
can
happen
to
any
young
person
Mesela
sen
de
For
example,
you
too
Bir
intihar
notu
bırakırım
sanmıştın
You
thought
I
would
leave
a
suicide
note
Ne
intihar
ne
başka
not
No
suicide
note,
no
other
note
Sadece
kırık
okul
notlarım
Just
my
broken
school
grades
Neyse,
fazla
söze
gerek
yok
Anyway,
no
need
for
too
many
words
Anlatsam
da
anlamazsın
Even
if
I
told
you,
you
wouldn't
understand
Ve
ölmem
hiçbir
şeyi
değiştirmeyecek
And
my
death
won't
change
anything
Neden
bunu
yaptığımı
düşünür
isen
If
you
think
about
why
I
did
this
Muhtemelen
ölsen
bulamazsın
You
probably
won't
find
out
if
you
die
Ah,
"ölsen"
mi?
Ah,
"die"?
Neyse
canım
benim
Anyway,
my
dear
Politik
adalet,
falan
Political
justice,
etc.
Sadece
benim
akan
kanım
kadar
değerli
Only
as
valuable
as
my
flowing
blood
Ve
şimdi
bay
bay
And
now
bye
bye
Her
zamanki
gibi
As
always
Her
bir
öğrenci
intihar
ettiği
zamanki
gibi
Just
like
every
time
a
student
commits
suicide
Yine
bu
da
en
küçük
bir
fark
yaratmayacak
This
will
make
no
difference
either
Only
our
blood
can
wash
us
clean
Only
our
blood
can
wash
us
clean
Оцените перевод
Оценивать перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Авторы: Utku Topaloğlu
Внимание! Не стесняйтесь оставлять отзывы.