Yılmaz Erdoğan - Ben Yandım - перевод текста песни на английский

Текст и перевод песни Yılmaz Erdoğan - Ben Yandım




Ben Yandım
I Burned
Hangi dilde ağlıyorsa insan
In whatever language a person cries
İşte ana dilidir ayrılmanın
That is the mother tongue of separation
Her sokağa şifa niyetine bir açlık
Hunger in every alleyway, a remedy for intention
Güzereş kardaşlık bilinen en büyük uzakiık
Fraternization is the greatest known distance
Hep acıların kuranderinde sevgili bir yoksulluk
Always an endearing destitution in the healer of pain
Kitaplann arasında dolanmış ve sahte fikirlerle
Amongst books, I've wandered and been swindled with false notions
Dolandırılmış donatılmış aklanmış yeşermiş
Fooled, adorned, whitewashed, bloomed
Ve gri demirii bir yatılı okulda uzun uzun
And long, long in a gray dormitory have I wept
Kimsesiz kimsesiz ağlamış
Friendless, friendless
Uykusunda adını çağırmış
Crying out your name in my sleep
Nöbetlerde edebiyat sohbetlerde bir yarışma kavgası
Competition and strife in literary discussions and debates
Fikirden fikire sıratlar geçilmiş
Ideas have bridged chasms from thought to thought
Ne Murat suyu kan aksın isterim
I neither wish for the waters of the Murat to flow with blood
Ne şiirinden vazgeçerim kavganın
Nor will I abandon my poetry of struggle
Mesleğim göze almaktır
My profession is to face danger
Kalabalığa faydanın bedelini
The cost of serving the masses
Öderim sağdan soldan aldığımla
I'll pay with what I've gleaned from here and there
Sözlerimden başka vasiyetim ve servetim yoktur.
I have no will or legacy other than my words.
Her beladan bir alıntıyla kurtulurdum
I would find salvation from each calamity with a quote
İlla ki adını hatırlardım lazsm olanın
I would always remember the name of the one in need
Bir Siverek acısı aslında sevdiğim
Actually, my beloved, the agony of Siverek
Bir Mezopotarnyalı kederi
A sorrow of Mesopotamia
Asur'un Ninova'nın kehaneti...
The prophecy of Ashur and Nineveh...
Kalbim kül oldu
My heart turned to ashes
Eski bir kütüphane yangınında
In the fire of an ancient library
Ben yandım.
I burned.
Kimi cüret etsem sevmeye
Whomsoever I dare to love
Kendime küçük geîdim
I diminish myself
Zayıf kaldım
I grow weak
He Murathan esir düştüm
I fell captive, my Murat
Sefil oldum.
I've become wretched.
Acılarım hep tavsiyedir
My pains are always advice
Çok sevdiğim bir şairden
From a poet I love dearly
Yok bıra yok ne etsek olmuyor'un ranza arkadaşıyım
I'm the dorm-mate of "Yok bıra yok ne etsek olmuyor"
Bilinen en uzak yatılı bölge okulundan
From the most distant boarding school
Ben bıraktım siz konuşun,
I've left the speaking to you
Yoruldum ben siz koşun.
I'm tired, you run.
Iskartaya ayırın beni
Cast me aside
Bütün ayrılıklardan...
From all farewells...
Küsmedim kardayım yediğim dayaktan
I bear no grudge, my brother, for the beatings I've taken
Şimdi yalnız, şan saman kağıt kokulu günlerde
Now in solitary, in days scented with straw, hay, and paper
Türkçeye çeviriyorum ayrılık acısını
I'm translating the pain of separation into Turkish
Beni bırakın
Leave me be
Ben meçhul oldum
I've become unknown
Gizli özneyim
I'm the hidden subject
Vatansız cümlelerde
In sentences without a country
Ben yandım.
I burned.
Kalbim kül oldu
My heart turned to ashes
Eski bir kütüphane yangınında...
In the fire of an ancient library...





Авторы: Yilmaz Erdogan, Deniz Erdogan


Внимание! Не стесняйтесь оставлять отзывы.