Текст и перевод песни İlker Adlığ - Kül Kulesi

Kül Kulesi

İstediğini diyebilirsin artık arkamdan.
Bencildi de, beni nefes alabilen hiç bir
Canlıyla paylaşamayacak kadar bencildi de.
Aptaldı de.
Sonsuz olabileceğimize inandırabileceğim kadar aptaldı de.
Ha bi de, yalancıydı de.
Ben olmazsam yaşayamayacağını söylerdi, hala yaşıyor de.
Kapkaranlık bir odada nefes almadan, inadına.
Hala yaşıyor de.
Hazan yaprakları dökülür.
Kış yağar göğsüme; gitme!
Sen de beni yağmur gibi terk etme.
Gitme.
Yastıklarımı senle doldursam da gözlerimde bitme.
Ve 'sen yaprakları' dökülür.
Ayrılık yakarmış.
Son baharın son demlerinde aşk senin yatağında yaşanmış.
Gerçekten harammış.
Bizim ağustosta inandıklarımız aslında yalanmış.

Bilirsin ya, kül oldum köle oldum.
Anlarsın, senin için alev aldım, duman oldum.
Ağlarsın, hem de öyle bir ağlarsın ki yanarsın.
Bir zamanlar cenneti yaşattığın gözlerde cehennemi yaşarsın.
Biter mi 'sen yolunda' çiçekler?
Yoksa açar mı İzmir'im seni?
Saat kulesinin altında "sen ve ben" diye diye yaşardım seni.
Özledim o günleri Özledim gülümsemeni, inadına gül hadi.

Bilirsin ya, kül oldum köle oldum.
Anlarsın, senin için alev aldım, duman oldum.
Ağlarsın, hem de öyle bir ağlarsın ki yanarsın.
Bir zamanlar cenneti yaşattığın gözlerde cehennemi yaşarsın.

Ashes Tower

You can say anything you want behind my back now.
I was selfish, they'll say, and I was so selfish that I couldn't share you with any
Living creature that could breathe.
I was a fool, they'll say.
I was foolish enough to believe that we could be infinite.
Oh, and I was a liar, they'll say.
He said he wouldn't be able to live without me, but here he is, still alive.
In a dark room, without breathing, out of spite.
Here he is, still alive.
Autumn leaves fall.
Winter snows on my chest; don't leave!
Don't abandon me like rain.
Don't leave.
I fill my pillows with you, but don't end up in my eyes.
And the 'you leaves' fall.
Separation supposedly burns.
In the last breaths of autumn, love was lived in your bed.
It really was forbidden.
What we believed in August was actually a lie.

You know I became ashes, I became a slave.
Understand, I blazed and became smoke for you.
You'll cry, and you'll cry so much that you'll burn.
You'll experience hell in the eyes where you once gave heaven.
Will the flowers along 'your path' ever end?
Or will my Izmir make you blossom?
Underneath the clock tower, I used to live you, saying "you and I.".
I miss those days, I miss your smile; smile out of spite.

You know I became ashes, I became a slave.
Understand, I blazed and became smoke for you.
You'll cry, and you'll cry so much that you'll burn.
You'll experience hell in the eyes where you once gave heaven.