Lyrics and translation Altay Kenger feat. Yağmur Atsız - Yirmi Beş Nisan

Yirmi Beş Nisan

Kırk sekiz yıldır alnımın ve aynaların
Gerisinde seni bir giz gibi sakladım
Ve zaman zaman en tekil anlarımda
Parmak uçlarımla adını yokladım
Sen ismi var cismi belki
Sen o yıldızların alaca sarısı
Kırk sekiz yıldır alnımın
Ve aynaların ardında seni ben
Esintisiz ekim akşamları çökerken
Dünyânın en eski bahçelerine
Bir suç işler gibi yaklaşıp adım adım
Kimbilir kaç kez kucakladım
Seni bir giz gibi sakladım
En bulanık en kuytu en derine
Dünyânın en eski bahçelerine

Bir tanrı ölümü duyarcasına etinde
Anıların solgun ziyâretinde
Özgürlük göğsüne kızıl karanfiller takıyor
Şarkıyorum
Şarkıyorsun
Şarkıyor

Twenty-Fifth of April

For forty-eight years, I've kept you hidden behind my forehead and in the mirrors,
Like a secret, a mystery.
And from time to time, in my most singular moments,
I've traced your name with my fingertips.
You, with a name but perhaps no physical form,
You, the golden-yellow hue of those stars.
For forty-eight years, behind my forehead
And in the mirrors, I've kept you,
As the windless autumn evenings settle
Upon the oldest gardens in the world,
I've approached you step by step, like committing a crime,
Who knows how many times I've embraced you,
I've kept you hidden like a secret,
In the most blurred, the most secluded, the deepest corners,
In the oldest gardens of the world.

Like a god feeling the sting of death in his flesh,
In the pale visit of memories,
Freedom wears crimson carnations on its chest.
I sing,
You sing,
It sings.