Lyrics and translation Murat İnce - Yelkensiz Gemi
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Yelkensiz Gemi
Sail-less Ship
"Kal"
deseydin
kalırdım,
demedin
oysa...
"Stay,"
you
could
have
said,
and
I
would
have
stayed,
but
you
didn't...
Kuru
bi′
"Bitmesin"'den
başka
hiçbir
şey
demedin
You
uttered
nothing
but
a
dry
"Don't
let
it
end"
Öyle
kuru,
öyle
soğuk,
öyle
uzaktı
ki
ondaki
anlam
The
meaning
behind
it
was
so
dry,
so
cold,
so
distant
Bu
kadar
kolay
mıydı
her
şey,
bu
kadar
yakın
mıydık
uçuruma?
Was
everything
this
easy,
were
we
this
close
to
the
abyss?
Savunmıcak
mıydın
sevgimizi?
Wouldn't
you
defend
our
love?
"Kal,
kal"
diye
haykırmayacak
mıydın
ardımdan?
Wouldn't
you
cry
out
"Stay,
stay"
after
me?
Düşündüğüm
bu
değildi
This
wasn't
what
I
thought
Hayal
ettiklerim,
beklediklerim
başkaydı
senden
My
dreams,
my
expectations
from
you
were
different
Mücadele
beklemiştim
oysa,
yelkensiz
olan
gemimizi
I
had
expected
a
fight,
to
bring
our
sail-less
ship
Kıyıya
ulaştırırız
sanmıştım
To
the
shore,
I
thought
we
would
Kıyıya
ulaştırırsın
sanmıştım
I
thought
you
would
bring
it
to
the
shore
Oysa
onu
denizin
ortasında,
savunmasız
bırakmama
göz
yumdun
But
you
allowed
it
to
be
left
defenseless,
in
the
middle
of
the
ocean
Bu
kadar
yıpratıcı
olamazsın
You
can't
be
this
destructive
Oysa
bir
anlam
olmalıydı
yaşadıklarımız
da
There
should
have
been
a
meaning
to
what
we
lived
through
Paylaşılan
duyguların
bir
anlamı
olmalıydı
The
feelings
we
shared
should
have
had
a
meaning
Yüreğimdeki
martıların
bir
anlamı
olmalıydı
The
seagulls
in
my
heart
should
have
had
a
meaning
Beynimizdeki
melodilerin,
aramızdaki
çekimin
The
melodies
in
our
minds,
the
attraction
between
us
Geçen
akşamki
sohbetin
bir
anlamı
olmalıydı
Our
conversation
last
night
should
have
had
a
meaning
Duygularımızın
bir
anlamı
olmalıydı
Our
feelings
should
have
had
a
meaning
Yüreğimideki
tüm
martıları
uçurdun
şimdi
You've
sent
all
the
seagulls
in
my
heart
flying
now
Hangi
yöne
gittiler
bilmiyorum
I
don't
know
which
direction
they
went
Geri
dönerler
mi
bilmiyorum
I
don't
know
if
they'll
come
back
Dünya
boşaldı
mı
ne?
Did
the
world
just
empty
itself?
Neden
bu
kadar
sessizleşti
birden
yaşam?
Why
did
life
suddenly
become
so
quiet?
Neden
artık
parlamıyor
yakamozlar
gözlerimde?
Why
don't
the
moonbeams
shine
in
my
eyes
anymore?
Neden
artık
rüzgar
esmiyor?
Why
doesn't
the
wind
blow
anymore?
Her
şey
seninle
mi
kaldı
yoksa?
Did
everything
stay
with
you?
Mantığım,
mantığımı
bana
bırak
lütfen,
ona
ihtiyacım
var
My
logic,
please
leave
my
logic
to
me,
I
need
it
Bazı
şeyleri
anlamak
için
ona
ihtiyacım
var
I
need
it
to
understand
some
things
Evet,
ben
istedim
ayrılığı
Yes,
I
wanted
the
separation
Çıkmaz
yollara
yönelen
bendim
It
was
me
who
turned
towards
dead
ends
Kucağında
bir
yığın
noktayla
karşına
çıkan
bendim
It
was
me
who
came
before
you
with
a
pile
of
dots
in
my
arms
Kahretsin!
Bunu
neden
yaptığımı
bilmiyorum
Damn
it!
I
don't
know
why
I
did
this
Ve
senin
buna
nasıl
göz
yumdugunu
And
how
you
condoned
it
Tıpkı
balkondaki
akasyaları
sularken
Just
like
when
I
watered
the
acacias
on
the
balcony
Fazla
sudan
dolayı
solucaklarını
bilmediğim
gibi
I
didn't
know
they
would
wither
from
too
much
water
Su
onun
için
hayat
olmalıydı
oysa
Water
should
have
been
life
for
it
Ve
sen
de
benim
tutunacak
dalım
And
you
should
have
been
the
branch
I
held
onto
Bazı
şeyler
vardı
aramızda,
biliyorsun
There
were
things
between
us,
you
know
Olmaması
gereken
ama
daima
var
olan
Things
that
shouldn't
have
existed
but
always
did
Farklı
uçlardaydık
seninle
We
were
at
different
ends,
you
and
I
Farklı
mevsimleri
seviyorduk,
farklı
zamanlarda
We
loved
different
seasons,
at
different
times
Sen
büyük
fırtınalara
vardın
You
were
up
for
big
storms
Bense
lodostan
bile
ürküyordum
And
I
was
scared
even
of
the
southwester
Oysa
başardığımız
şeyler
vardı
her
şeye
rağmen
But
we
accomplished
things
despite
everything
Daha
doğrusu
öyle
sanıyordum
Or
so
I
thought
Binlerce
yıldız
arasında,
Ay′ın
güzelliğini
gösterebilmekti
tek
amacım
My
only
goal
was
to
show
the
beauty
of
the
Moon
among
thousands
of
stars
Yıldızları
söndürmekti,
sorunları
yok
etmekti
To
extinguish
the
stars,
to
eliminate
the
problems
"Bitti,
bitti"
bitti
deyişim
öylesine
bi'
şeydi,
öylesine
sıradan,
şakacıktan
My
saying
"It's
over,
it's
over"
was
just
something,
so
ordinary,
just
a
joke
"Hayır,
hayır"
demeliydin
You
should
have
said
"No,
no"
Hatta
kıyametler
koparmalıydın
yüreğimde
You
should
have
even
caused
an
apocalypse
in
my
heart
Hendekler
açmalıydın
yoluma,
gidemeyeyim
diye
You
should
have
dug
trenches
in
my
path,
so
I
couldn't
leave
Sahip
çıkmalıydın,
gözlerimdeki
Ay'a,
sevgimiz
diye
You
should
have
claimed
the
Moon
in
my
eyes,
as
our
love
Beni
yolumdan
alıkoymalıydın,
"Kal"
demeliydin
You
should
have
stopped
me
from
my
path,
you
should
have
said
"Stay"
Defalarca
"Kal"
demeliydin,
oysa
demedin
You
should
have
said
"Stay"
over
and
over,
but
you
didn't
Belki
de
senin
çiçeklerin
çoktan
solmuştu
ve
ben
Maybe
your
flowers
had
already
wilted,
and
I
Akasyaları
kışın
yaşatmaya
çalışmakla
hata
etmiştim
Made
a
mistake
trying
to
keep
the
acacias
alive
in
winter
Belki
böylesi
daha
iyi
oldu
Maybe
it's
better
this
way
"Kal"
(Kal)
deseydin
kalırdım,
hem
de
seve
seve
kalırdım
"Stay"
(Stay)
if
you
had
said,
I
would
have
stayed,
gladly
I
would
have
stayed
Martılarla
kalırdım,
yakamozlarla
kalırdım,
demedin
oysa
I
would
have
stayed
with
the
seagulls,
with
the
moonbeams,
but
you
didn't
say
it
Bilir
misin?
Kaç
çığlık
olup
yıkıldı
yüreğim,
giderken
Do
you
know?
How
many
screams
my
heart
collapsed
into,
as
I
left
Bilir
misin?
Nasıl
bir
cana
hasretti
yüreğim,
yolumdan
döndürecek
Do
you
know?
What
kind
of
soul
my
heart
longed
for,
to
turn
me
back
from
my
path
Bilir
misin?
Nasıl
zor
oldu,
ardıma
bakmadan
çekip
gitmek
Do
you
know?
How
hard
it
was
to
leave
without
looking
back
"Kal"
(Kal,
kal,
kal)
"Kal"
desen
kalacaktım
"Stay"
(Stay,
stay,
stay)
"Stay"
if
you
had
said,
I
would
have
stayed
Demedin
oysa
But
you
didn't
Şaka
yapmasan
ne
olur?
What
if
you
didn't
joke?
Kalıp
sarılsan
ne
olur?
What
if
you
stayed
and
hugged
me?
Aşka
yalvarsan
ne
olur?
What
if
you
begged
for
love?
"Kal"
diye
yalvarsan
ne
olur?
What
if
you
begged
"Stay"?
Şaka
yapmasan
ne
olur?
What
if
you
didn't
joke?
Kalıp
sarılsan
ne
olur?
What
if
you
stayed
and
hugged
me?
Aşka
yalvarsan
ne
olur?
What
if
you
begged
for
love?
"Kal"
diye
yalvarsan
ne
olur?
What
if
you
begged
"Stay"?
Yelkensiz
gemimiz
yok
Our
sail-less
ship
is
gone
Düşümüz,
sevgimiz
yok
Our
dream,
our
love
is
gone
Külümüz,
izimiz
yok
Our
ashes,
our
trace
is
gone
"Kal"
diyenimiz
yok
There's
no
one
to
say
"Stay"
Yelkensiz
gemimiz
yok
Our
sail-less
ship
is
gone
Düşümüz,
sevgimiz
yok
Our
dream,
our
love
is
gone
Günümüz,
gecemiz
yok
Our
day,
our
night
is
gone
"Kal"
diyenimiz
yok
There's
no
one
to
say
"Stay"
Rate the translation
Only registered users can rate translations.
Attention! Feel free to leave feedback.