Paroles et traduction Cem Adrian - Yalnızlık
Vurmuyor
yüzüne
eskisi
gibi
sanki
The
sun
doesn't
touch
your
face
like
it
used
to
Güneşin
ısıtmıyor
içini
Its
warmth
doesn't
reach
your
soul
Gelmiyor
içinden
uzatmak
ellerini
You
don't
feel
like
reaching
out
your
hands
anymore
Ellerin
tutamıyor
bir
kalbi
Your
hands
can't
hold
onto
a
heart
Bir
kağıt,
bir
kalem
A
paper,
a
pen
Bir
yanmış,
bir
sönmüş
One
burnt
out,
one
extinguished
Bir
bitmiş
sigara
A
finished
cigarette
Sökülmüş,
atılmış,
kırılmış
Torn
apart,
discarded,
broken
Dökülmüş
hep
paramparça
Always
scattered,
in
pieces
Yolun
sonu
bu
This
is
the
end
of
the
road
Saklandığın
o
küçük
delikte
buluyor
seni
It
finds
you
in
that
little
hole
you
hide
in
Seviştiğin
o
kalpsiz
bedende
uyuşturuyor
seni
It
numbs
you
in
that
heartless
body
you
make
love
to
Sıkıştığın
o
küçük
evinde
vuruyor
seni
It
strikes
you
in
that
tiny
house
you're
trapped
in
Öldürüyor
seni
öldürüyor
beni
It
kills
you,
it
kills
me
Yalnızlık
çağının
kalbi
kırık
çocukları
The
broken-hearted
children
of
the
age
of
loneliness
Yalnızlık
o
simsiyah
ellerinde
Loneliness,
with
its
pitch-black
hands
Yalandan
ninnileriyle
büyütüyor
bizi
Raises
us
with
its
deceitful
lullabies
Évaluez la traduction
Seuls les utilisateurs enregistrés peuvent évaluer les traductions.
Writer(s): Cem Adrian
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.