Muharrem Aslan - Hasret Kaldıkça - traduction des paroles en anglais

Paroles et traduction Muharrem Aslan - Hasret Kaldıkça




Hasret Kaldıkça
Aching Loneliness
HASRET KALDIKÇA
ACHING LONELINESS
Karakavruk bir yüzün ilk göz ışıltısında
In the first shine of your raven-black face
Aradım ellerinin sıcaklığını.
I looked for the warmth of your hands.
Şimdi.şimdi sözlerim dingin bir isyan bağırtısı.
Now, my words are a calm cry of rebellion.
Ve ellerim.çığlık çığlığa haykıran bir yanardağ şimdi.
And my hands, a volcano shouting screams.
Akıp gidiyor hiç bilmediği bir yöne doğru.
It flows toward a direction it doesn't know.
Cehennem yangını gibiyse eğer hasretlik.
If longing is like a hellfire,
Yanıyor bedenim.
My body is burning.
Hep öyledir ya dağların sisinde yanmak.
That's the way it is, to burn in the fog of the mountains.
Pusatımın en kör noktasıdır şimdi sol yanım.
The blindest point of my compass, now, is my left side.
Vurma.çek o gözlerinin akıl almaz esaretini üstümden.
Don't strike; take the unbelievable captivity of your eyes off me.
Nefesim siliniyor yeryüzünün kavruk bir toprağı gibi.
My breath vanishes, like a barren soil of the world.
Düşüyorum.
I'm falling.
Parmaklarım donarken tenimde
As my fingers freeze on my skin,
Vuslatımız kalsın düşlere
Let our union be for dreams.
Üşüyor sana bakan gözlerim bile
Even my eyes looking at you are cold.
Ben sana hasret kaldıkça
As I long for you,
Ay vurunca odamdan içeri
When the moon shines into my room,
Yokluğun ölümden beter benden içeri
Your absence is worse than death within me.
Özlemin çığ gibi büyürde gider
Longing for you grows like an avalanche,
Ben sana hasret kaldıkça
As I long for you.
Ay vurunca odamın penceresine.
When the moon shines through my window.
Acır işte bu gavur sevdan yüreğimde.
That's how this cruel love hurts in my heart.
Nasıl verdiysen al şu masanın üstünde ki bela zamanlarını.
However you gave it, take back those times of trouble on the table.
Git artık kalemimin ucunda ki, en küçük ayrıntılarından.git.
Go now, from the smallest details on the tip of my pen - go.
Yüreğimden ateş düştü dağlardan her bir tarafa.
Fire fell into my heart from the mountains on all sides.
Kurutuyor şimdi etrafı.
Now, it dries up the surroundings.
Yıllardır bir eşkıya bedeni gibi benim yüreğim.
For years, my heart has been like the body of a bandit.
Ne anlaşıldım.ne anladım insanların o anlamsız sevdasını.
I was never understood; I never understood the meaningless love of those people.
Biraz sessiz şimdi etraf.birazda ürkek.
It's a little quiet now, and a little timid.
Genzimden geçen rakıdır şimdi hayat.
The raki passing through my throat is now life.
Ve bir o kadar bilinmez bir sır gibi.
And a secret as unknown.
Öylece vuruyorum bakışlarımı duvarlara.
I just stare at the walls.
Üşüyorum.
I'm cold.
Ve bir çocuk düşü gibi, adam etmeye çalışıyorum adımlarımı.
And like a child's dream, I try to turn my steps toward being a man.
Korkuyorum.
I'm scared.
Söz: Efe KAYA
Lyrics: Efe KAYA






Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.