Muharrem Aslan - Ömür Derler - traduction des paroles en anglais

Paroles et traduction Muharrem Aslan - Ömür Derler




Ömür Derler
Life, They Say
Be hey kendini bilmez beni bana sorduysan
If you're asking me, a fool, who I am
Adım 'insanı kamil' soyadım 'haydar' benim
My name is 'perfect man,' my surname's 'lion.' I am
Hep susuyorum diye bunca cümle kurduysan
If you've said all this because I've kept silence
Sustuğum bildiğimin yarısı kadar benim.
My silence is half of what I know.
Dünya denen şu dar eve
In this narrow home called the world
Ömür derler ömür derler
Life, they say, life, they say
Yandığımız kor aleve
The fire we burn in, embers
Duman tütmez kömür derler
Smoke doesn't rise from, they say, coal.
Muradımız derttir bizim
Our desire is pain, our
Soyadımız merttir bizim
Surname, bravery, our
Onurumuz serttir bizim
Honor, toughness, our
Çift su görmüş demir derler.
Iron quenched twice in water, they say.
Ne sandığın kadar kör ne kara ne zifirim
I'm not as blind, dark, or black as you think
Üç günlük bir konakta an kadar misafirim
A guest for a moment in a three-day inn
Eğer sen ulemaysan ben en büyük kafirim
If you're a scholar, then I'm the greatest infidel
Recm eylesen ne çıkar ruhum payidar benim.
What difference would it make if you stoned me? My soul is everlasting.
Ister hallacı gibi benimde yüz derimi
Take my face's skin, like Hallaj
Ister maraşa taşı dinmeyen kederimi
Or my unending sorrow, like Maraş Stone
Nasılsa Hızır Paşa biliyor kaderimi
Hızır Paşa knows my destiny, anyway
Taşlara gülümserken güle küsmüş dar benim
Smiling at stones, frowning at roses, my misfortune
Enel haktır şiarımız
Our motto is 'I am the Truth'
Kırk çiçek taşır darımız
Our headscarf bears forty flowers
On ikidir tüm varımız
Our entire fortune is twelve
Yollarına emir derler.
They call our ways 'orders.'
Levh-I mahfuz'daki sırken
In the secret of the Preserved Tablet
Semaya semah taşırken
Performing a sema to the heavens
Kerbela'ya ulaşırken
While reaching Karbala
Yaşımıza yağmur derler
They call our age rain
Sense Yezid demişsin haddini zorlayarak
You called me Yazid, overstepping your bounds
Öfkeni cehaletin narıyla korlayarak
Fanning your anger with the fire of your ignorance
Oysa sen Hüseyn'imi susuz uğurlayarak
Yet you lost your honor when you saw off my Hussein
Kerbela'da gülerken yitirdiğin ar benim.
Laughing in Karbala.
Bil ki Kalubela' dan beri dimdiktir başım
Know that my head has been held high since Kalubela
'Mertlik' tek şiarımdır, 'şerefim' tek yoldaşım.
'Bravery' is my only motto, 'honor' my only comrade.
Hala kim olduğumu sorarsan
If you're still asking who I am
Bir aslan'ın tuttuğu suskun Zülfikar benim.
I'm the silent Zülfikar that a lion wields.
Söz: Yavuz DOĞAN
Words: Yavuz DOĞAN





Writer(s): Muharrem Aslan


Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.