paroles de chanson Babam ve Kırık Oyuncaklar - Kayra , Heja , Şiir!
Çocuktum,
büyüyodum
Nası
büyütüyodum
dünyayı
içimde
nası
sığamıyodum
dünyaya?
Sorma
bana,
benim
canım
düğüm
nedir,
nedir
yazgı?
Ateş
büyüyendir
insanla,
insan
ateşle
oynamasa,
ateş
oynar
insanla
Uçurtmamız
nerde
bizim,
ne
yani
kapattık
mı
perdemizi?
Mazbut
bir
ailenin
tek
serserisi,
kirlendin
kirletirken
her
temizi
Yüzünde
bir
utanç
ve
sırtında
mermer
izi
Ölen
bir
kadının
günlüğünden
yarım
kalmış
besteler
var
mırıldandığın
Kolların
tanrının
yakalarına
yapışamayacak
kadar
kısa
bu
yüzden
kırılganlığın
Hayata
acıktıkça
boşalmakta
ömür
kilerim
Bu
açlık
benliğimden
çalmak
ister,
özüm
direnir
Fakat
ziyanı
yok,
nasılsa
bir
gün
ölür
giderim
Kırdığım
tüm
aynalardan
özür
dilerim
Benim
büyük
bi'
kısmım
çirkinliğimdir,
kalanım
şâir
Bu
paranoyak
dünya
dönüyorken
yalanım
sâhi
Vakit
nakitken
hiç
kimsenin
saçlarını
sevmek
için
zamanı
yok
Babanın
dahi
Çok
yordum
bedenimi,
zahmet
etmesin
kimse
Ellerimle
gömdüğüm
yanın
kaldı
içimde
Geçip
gidiyor
zaman,
tutamıyorum
el
pençe
Sorup
duruyor
yaram,
yanımda
değil
hiç
kimse
Dökülmüş
dişleriyle
ruhlarında
buhran
Yerli
yerine
koydum
efkar,
karıştı
ruhlar
En
başında
yanlışım
var,
ne
yapmış
arkadaş?
Bir
yerlerde
şifreler
var,
peşimde
onlar
Bankalarda,
manavda,
fırından
çıkarken
orda
Her
tarafta,
arafta,
hatta
uykularda
Türlü
kılıklarda
takma
adlarıyla
Göz
kamaştıran
bi'
derde
daldığım
bu
anda
Demek
bilirsin
her
şeyin
başında
gerçeği
Oysa
okunmıycak
burda
gerçeğin
esamesi
Aynı
izlerin
peşinde
sabırlar
tükendi
Kerpetenle
iş
gören
bi'
dişçiden
beterdi
Ben
yabaniyim,
utangaç
hırpaniyim
Göz
kapaklarında
parlayan
şehirler
benim
En
mukaddes
öğle
vakti
sarhoşluğuma
küfrederdim
Yerimde
olsan
elbet
daha
beter
söverdin
Çok
yordum
bedenimi,
zahmet
etmesin
kimse
Ellerimle
gömdüğüm
yanın
kaldı
içimde
Geçip
gidiyor
zaman,
tutamıyorum
el
pençe
Sorup
duruyor
yaram,
yanımda
değil
hiç
kimse
Ancak
eve
döncek
kadar
gücün
var
dayı
Zaten
hafızamda
çok
seviyor
hüzün
kalmayı
Bırak
onlara
kalsın
düzenin
bütün
kâr
payı
Biz
de
öğreniriz
tütün
sarmayı,
ah
Soluma
döndüm,
ölüm
sağda
kaldı
Bu
kentle
beraber
hatıramız
da
yağmalandı
Ruhunu
saklıyordu
kirli
ghetto'lar
Işıltılı
yalanlar
ulaşamazdı,
şimdi
metro
var
Biz
kırık
oyuncaklar
duvarlarla
sınırlandık
Bu
zulmü
anlatan
hırslı
şarkılar
mırıldandık
Uykuya
ölmek
denir
Yorgun
kadınların
gözyaşı
ile
ıslanırken
gömleklerin
İnatla
yağmurlara
direniyorsun
Kızın
okula
gitsin
istiyorsun,
bir
evi
olsun
Gülüşleriyle
tamir
ediyorsun
ruhundaki
boşluğu
Çünkü
kendi
çocukluğunu
silemiyorsun,
Şiir!
Çok
yordum
bedenimi,
zahmet
etmesin
kimse
Ellerimle
gömdüğüm
yanın
kaldı
içimde
Geçip
gidiyor
zaman,
tutamıyorum
el
pençe
Sorup
duruyor
yaram,
yanımda
değil
hiç
kimse
Benliğimin
kanını
emen
yarasadır
tasalar
En
sevmediğim
tablolardır
kalabalık
masalar
İçten
olan
değil,
dâim
yalakadır
kazanan
Ellerim
öfkeden
titriyoken
sana
sabır
yazamam
İşçiyim
ben
işçi
kalmam,
sen
zorbasın
zorba
kal
Nerde
ölüm
çok
satarsa
gidip
yaranı
orada
sar
Şaraba
sevdalılar
için
sabah
selâ
ve
çorba
var
Gözaltında
bir
torbacının
gözaltında
torbalar
Dağıt
beynini,
bütün
odaya
şuurunu
saç
Artık
karnımız
tok
dayı,
yanlızca
ruhumuz
aç
Tanrı
meşgulken
duymak
için
her
duanı
Çekilir
bi'
ceset
torbasının
fermuarı,
Şiir!
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.