Текст и перевод песни Altay Kenger - Dünyanın Öbür Ucunda Bir Yerde (feat. Hakan Savlı)
Добавлять перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Dünyanın Öbür Ucunda Bir Yerde (feat. Hakan Savlı)
Somewhere on the Other Side of the World (feat. Hakan Savlı)
Dünyanın
öbür
ucunda
bir
yerde
Somewhere
on
the
other
side
of
the
world
Mavi
bir
kervan
laternalar
içinde
samanyoluna
gider
A
blue
caravan
of
lanterns
goes
to
the
Milky
Way
Bir
saman
parçası
savrulur,
bir
tarlakuşu
uçar
A
piece
of
straw
is
swept
away,
a
lark
flies
Dolaşırım
tahtabacaklı
bir
atla:
ben
I
wander
on
a
horse
with
wooden
legs:
I
Senin
sokağını
ararım
I
search
for
your
street
Penguenler
bile
bilir
seni
sevdiğimi
Even
penguins
know
that
I
love
you
Hayat
bir
gül
yarasıdır
Life
is
a
rose
wound
Her
şeyde
seni
görürüm
I
see
you
in
everything
Ve
dünyanın
öbür
ucunda
bir
yerde
And
somewhere
on
the
other
side
of
the
world
Aşk
vardır...
kısacık
da
olsa
There
is
love...
even
if
it's
short-lived
Dünyanın
öbür
ucunda
bir
yerde
Somewhere
on
the
other
side
of
the
world
Hayal
kura
kura
gelirim
ilkyaz
tarlalarından
I
come
from
the
fields
of
early
summer,
dreaming
Bir
berduş
gibi
ilkyazdan
sarhoş
gibi
Like
a
vagabond,
drunk
on
early
summer
Bir
nisan
gecesi
gelir
A
night
in
April
comes
Pencerenin
altında
dururum
I
stand
under
your
window
Gidemem
derim
I
say
I
can't
Hiçbir
yere
gitme
dedi
nisan
April
said,
go
nowhere
Ve
dünyanın
öbür
ucunda
bir
yerde
And
somewhere
on
the
other
side
of
the
world
Aşk
yoksa...
bir
parça
yağmur
yağar
If
there
is
no
love...
a
little
rain
falls
...
yağmur
olurum
...
I
become
rain
Pervazını
saran
toza
sıçrarım
I
splash
on
the
dust
that
surrounds
your
windowsill
Usulca
bulaşırım
parmaklarına
I
subtly
stick
to
your
fingers
Gözlerinde
dolaşırım
usulca
I
wander
in
your
eyes
gently
Aya
yansır
mutluluğun
müziği
The
music
of
happiness
is
reflected
in
the
moon
Bakar
lombozlardan
kürek
mahkumları
Rowers
in
shackles
look
from
the
sidecars
Bir
nisan
gecesi
uykunda
gökyüzünü
On
an
April
night
in
your
sleep,
the
sky
Dinlerim
şafağa
kadar
I
listen
until
dawn
Dünyanın
öbür
ucunda
bir
yerde
şarkıcılar
dolaşır
göklerde
Somewhere
on
the
other
side
of
the
world,
singers
wander
through
the
heavens
Dünyanın
öbür
ucunda
bir
yerde
bir
mezarcı
kirazçiçekleriyle
Somewhere
on
the
other
side
of
the
world,
a
gravedigger
talks
to
cherry
blossoms
Konuşur
tepelerde
On
the
hills
Dünyanın
öbür
ucunda
bir
yerde
çingeneler
ekmeklerini
Somewhere
on
the
other
side
of
the
world,
gypsies
share
their
bread
Dilencilerle
paylaşır
With
beggars
Makinistler
zurnadır
kıvrılıp
gider
raylar
The
tracks
are
twisted
like
a
zurna,
the
machinists
Suya
oturup
ağlar
zavallı
kaymakamlar
Poor
mayors
sit
by
the
water
and
cry
Sarhoşlar
aşıklarla
dans
eder
parklarda
Drunks
dance
with
lovers
in
the
parks
Çinliler
dişçiye
gider,
kediler
hayal
kurar
The
Chinese
go
to
the
dentist,
cats
dream
Orda
masmavidir
meyhaneler,
seni
The
taverns
are
blue
there,
you
Bir
ayçiçeğiyken
bulurum
I
find
you
when
you
are
a
sunflower
Sızlar
korsanların
kancaları
The
hooks
of
pirates
moan
Çocuklar
okşar
kamburların
sırtını
Children
stroke
the
backs
of
the
hunchbacks
Öperim
parmaklarının
ucunu
I
kiss
the
tips
of
your
fingers
Ve
dünyanın
öbür
ucunda
bir
yerde
And
somewhere
on
the
other
side
of
the
world
Kamburları
kimse
içeri
almaz
No
one
lets
hunchbacks
in
Bir
akşamüzeri
bir
kente
girerim
şarkılarla
marşlarla
One
evening
I
enter
a
city
with
songs
and
marches
Sen
benimsin
diye
bağırırım
yollarda
I
shout
in
the
streets
that
you
are
mine
O
kent
aslında
çoktan...
yitirilmiş
de
olsa
That
city
is
actually
already...
lost,
even
if
it
is
Bir
akşamüstü
bir
kente
girer
One
evening,
he
enters
a
city
Sen
benimsin
derim
sana
içimden
I
tell
you
from
my
heart
that
you
are
mine
Elimde
bir
kızıl
bayrak...
bir
nisan
akşamında
In
my
hand
a
red
flag...
on
an
April
evening
Rengi
azıcık
solmuş
olsa
da
Even
if
its
color
is
slightly
faded
Dünyanın
öbür
ucunda
bir
yerde
Somewhere
on
the
other
side
of
the
world
Yoksulluğun
kavalcıları
solar
mavilikte
The
pipers
of
poverty
wither
in
the
blue
O
gece
herkes
samanyoluna
bakar
That
night
everyone
looks
at
the
Milky
Way
Samanyolunu
kaplar
yüzün
Your
face
fills
the
Milky
Way
Bir
saman
parçası
düşer
bir
gül
tarlasına
A
piece
of
straw
falls
into
a
rose
field
Kalbimde
usulca
bir
düğme
kopar
A
button
quietly
pops
in
my
heart
Dolaşırım
üzgün
bir
eşecikle
sırtımda:
ben
I
wander
with
a
sad
little
horse
on
my
back:
I
Senin
sokağını
ararım
I
search
for
your
street
Sokak
köpekleri
bile
bilir
seni
sevdiğimi
Even
stray
dogs
know
I
love
you
Hayat
bir
gül
yarasıdır
Life
is
a
rose
wound
Her
şeyde
seni
görürüm
I
see
you
in
everything
Ve
dünyanın
bir
yerde
öbür
ucunda
And
somewhere
on
the
other
side
of
the
world
Gidemem
derim
I
say
I
can't
Оцените перевод
Оценивать перевод могут только зарегистрированные пользователи.
Авторы: Altay Kenger, Hakan Savlı
Внимание! Не стесняйтесь оставлять отзывы.