Fazıl Say, Genco Erkal, Nazım Hikmet Korosu & Fazıl Say Festival Orkestrası - Ben İçeri Düştüğümden Beri (Live) - перевод текста песни на английский

Текст и перевод песни Fazıl Say, Genco Erkal, Nazım Hikmet Korosu & Fazıl Say Festival Orkestrası - Ben İçeri Düştüğümden Beri (Live)




Ben İçeri Düştüğümden Beri (Live)
Ben İçeri Düştüğümden Beri (Live)
Ben içeri düştüğümden beri güneşin etrafında on kere döndü dünya
Since I have been in prison, the earth has gone around the sun ten times
Ona sorarsanız: 'Lafı bile edilemez, mikroskopik bi zaman...'
If you ask them, 'An incredibly short time, microscopic...'
Bana sorarsanız: 'On senesi ömrümün...'
If you ask me, 'Ten years of my life...'
Bir kurşun kallemim vardı, ben içeri düştüğüm sene
I had a pencil when I first went to prison
Bir haftada yaza yaza tükeniverdi
It ran out in a week from writing
Ona sorarsanız: 'Bütün bi hayat...'
If you ask them, 'A whole life...'
Bana sorarsanız: 'Adam sende bir iki hafta...'
If you ask me, 'A couple of weeks for you, man'...
Katillikten yatan Osman; ben içeri düştüğümden beri
Osman who was in here for murder since I was imprisoned
Yedi buçuğu doldurup çıktı.
Did seven and a half and got out
Dolaştı dışarda bi vakit,
Walked around outside a while,
Sonra kaçakçılıktan düştü içeri
Then he got caught smuggling and went back in
Altı ayı doldurup çıktı .
Did six months and got out.
Dün mektubu geldi; evlenmiş, bir çocuğu doğacakmış baharda...
Yesterday I got a letter ; he got married and his child will be born in spring...
Şimdi on yaşına bastı,
Now he's ten years old,
Ben içeri düştüğüm sene ana rahmine düşen çocuklar.
The children who were in their mothers' wombs when I went to prison.
Ve o yılın titrek, ince uzun bacaklı tayları,
And the colts of that year, with their fragile, long legs,
Rahat, geniş sağrılı birer kısrak oldu çoktan.
Have long since become comfortable, broad-hipped mares.
Fakat zeytin fidanları hala fidan, hala çocuktur.
But the olive saplings are still saplings, still children.
Yeni yeni meydanlar açılmış uzaktaki
New squares have been opened up in my distant
şehrimde, ben içeri düştüğümden beri...
city since I have been in prison...
Ve bizim hane halkı, bilmediğim bir sokakta,
And my family lives in a street I do not know,
Görmediğim bir evde oturuyor
In a house I have never seen.
Pamuk gibiydi, bembeyazdı ekmek, ben içeri düştüğüm sene
Bread was white and soft as cotton when I went to prison
Sonra vesikaya bindi
Then coupons were introduced
Bizim burda,
In here,
Içerde birbirini vurdu millet, yumruk kadar simsiyah bi tayin için
People killed each other over a fist-sized loaf of black bread
Şimdi serbestledi yine,
It's free again now,
Fakat esmer ve tatsız
But it's dark and tasteless
Ben içeri düştüğüm sene, ikincisi başlamamıştı henüz
When I went to prison, the second one hadn't started yet
Daşov kampında fırınlar yakılmamış,
The ovens at Daşova camp hadn't been lit,
Atom bombası atılmamıştı Hiroşimaya
The atomic bomb hadn't been dropped on Hiroshima
Boğazlanan bir çocuğun kanı gibi aktı zaman
Time flowed like the blood of a slaughtered child,
Sonra kapandı resmen o fasıl, şimdi üçünden bahsediyor amerikan doları
Then that chapter was officially closed, now they're talking about three world wars
Fakat gün ışığı her şeye rağmen, ben içeri düştüğümden beri
But the light of day has shone in spite of everything since I have been in prison,
Ve karanlığın kenarından,
And from the edge of darkness,
Onlar ağır ellerini toprağa basıp doğruldular yarı
They raised themselves up, putting their heavy hands on the earth, half
Yarıya
halfway
Ben içeri düştüğümden beri güneşin etrafında on kere döndü dünya
Since I have been in prison, the earth has gone around the sun ten times
Ve aynı ihtirasla, ediyorum yine
And with the same passion, I make the same statement
Ben içeri düştüğüm sene onlar için yazdım
The year I went to prison I wrote for them
'Onlar ki; toprakta karınca, su da balık, havada kuş kadar çokturlar.
'They are as numerous as ants on the earth, fish in the water, birds in the air,
Korkak, cesur, cahil hakim ve çocukturlar,
Cowardly, brave, ignorant wise and innocent,
Ve kahreden yaratan ki onlardır,
And the creator who created them is dreadful,
Destanımızda yalnız onların maceraları vardır
In our epic there are only their adventures
Ve gayrısı
And the rest
Mesela, benim on sene yatmam
Such as my doing ten years,
Laf'ı güzaf...
Empty talk...





Авторы: Fazil Say, Nâzım Hikmet


Внимание! Не стесняйтесь оставлять отзывы.