Altay Kenger - Lust for Death - translation of the lyrics into English

Lyrics and translation Altay Kenger - Lust for Death




Lust for Death
Lust for Death
Ayaklarıma tül yığıldı
Tulle piled up on my feet
Unutulmuş bir imla kuralı gibiyim
I'm like a forgotten spelling rule
Zor sesimin tırmandığı ağaçkakan metropolü
The woodpecker metropolis where my rough voice climbs
Aşk da değişir bir sabahın gün yırtığında
Love also changes in the dawn's tear of the day
Ayrılığın zarını delip çıktı dudaklarım
My lips pierced the membrane of separation
Ve her bir saç telimde intihara dair salıncaklar
And swings of suicide on each strand of my hair
Unuttum hangi evden gelmiştim nereye dönecektim
I forgot which house I came from, where I was going to return
Kimi sevmiştim kimle sevişmiştim unuttum
I forgot who I loved, who I made love with
Hatırladığım yalnızca dağdan dağa sıçrayan ceylan
All I remember is the gazelle leaping from mountain to mountain
Aman ağzında taşıdığı karanfilcik yavrusu
Oh, the little carnation chick in its mouth
Ben ölünce ellerimi çocukların rüyasına bırakın
When I die, leave my hands in the dreams of children
Alkollere şiir ekin, bir şair de yetişir ordan elbet
Plant poetry in alcohol, a poet will grow from there, of course
Ve gömün beni bir oğlanın kıpırtılı kasıklarına
And bury me in the twitching groin of a boy
Meniyle sıvayın cesedimi uzun uzun
Mortar my corpse with my semen, long and long
Bakın! mezartaşıma konuveren kertenkele kuşları
Look! The lizard birds that have settled on my tombstone
Kimi vakit sigaramın dumanında bir garda indim
Sometimes I landed in a station in the smoke of my cigarette
Bavulumda bir hırsızın son gözleri ve son anahtarları
In my suitcase, the last eyes and last keys of a thief
Hangi otele yerleştiysem orda ısırdı yine beni gece
Wherever I settled in a hotel, night bit me again
Ve penceremden görülen mezarlığa kurulu korkunç panayır
And the terrifying fairground set up in the cemetery seen from my window
Cambazlar, sinir iplikçiklerim üzerinden şehre yürüdüler
The acrobats walked through the city over my nerve threads
Ayaklarıma tül yığıldı
Tulle piled up on my feet
Unutulmuş bir imla kuralı gibiyim
I'm like a forgotten spelling rule





Writer(s): Altay Kenger


Attention! Feel free to leave feedback.