Altay Kenger - Bir Nedeni Yok Yalnızca Öptüm Lyrics

Lyrics Bir Nedeni Yok Yalnızca Öptüm - Altay Kenger



Dudaklarım gerisin geriye çekildi
Ağdalı bir sıvının ağır ağır örttüğü
Korkunun biçim kazanıp ayağa kalktığı ve
'hey, bana bir şeyler söylemenin vakti geldi'
Dediği zamanlarda bekledim seni
Gözlerimi kapadım. Bekledim
Beklerken
Özlemenin hangi geçitleri geçilmez kıldığını
Hangi duyguların insanı hayata kazandırdığını
Basite indirgenmiş hüzünlerin
Geceleri dinlenmeye müsait şarkılarla şahlandığını anlatamadım
Evet, bilmiyordum
Bilmiyordum, kelimelerden arınmış bir cümle kurar gibi sevişmeyi
Sevişirken sözlük kullanıyordum hâlâ
Ama, seni seviyordum
Ve sevdiğimi
Sevgimi anlatma telaşıyla hata üstüne hata yapıyordum sana
Sana yaklaşamıyordum. Yasaklanmıştın adeta
Çiğnemeye çalıştığım bir yasak olsan da, uzakta dursan da
O korkunç şeklini korusan da, farketmiyordu hiçbir şey
Küçük bir ateş. Küçücük bir ateştin sen. Sönmekten ürken bir ateş
Bir su damlasıyla bütün görkemini kaybedebilecek bir ateş
Aşkın mecali kalmamıştı
Sessizce sokuldum yanına
Acıyla irkildin
Gülümsedim
Gülümsememe anlam veremedin elbette
Kimdi bu? Ne istiyordu?
Tanımadığın biri
Hatıralarını darmadağın etmeyi planlamış bir yabancı
Fuzuli bir beden, karşındaki
Usulca uzandım
Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm
Kimi geceler penceremden uzayı seyrederim
Uzayın adını ben koymadım
Uzayın adını yıldızlar
Gezegenler kendi aralarında kararlaştırmışlar
Rahatlatır beni o
Bütün yağmurlar
Uzayın derinliklerinden gelip yağar diye düşünürüm
Yağmurlar başka galaksilerden gelip yağar
Romantizme uyum sağlamak için de değil
Öyle. İşin gerçeği budur
Yağmurlar, bu dünyaya ait sanma
Bembeyaz bir yalnızlığın olmalı senin de
Lekesiz bir yalnızlık
Lekelenmeye müsait bir yalnızlık
Tedirginliğini buna bağlıyorum seni seyrederken
Pişmansın
Pişmansın kapıp koyveremediğin için sanki
Elinde olsa, avaz avaz bağıracaksın sokaklarda
'Neyim ben?!' diye haykıracaksın
Olmuyor tabii
Olmuyor
Sıyrılır gibi lüzumsuz bir yerden
Sıyrılıp, kendi affına sığınıyorsun
Beni de anlayacağın günler gelecek
Beni de göreceksin
Benimle tamamlanacak bir şeye benziyorsun çünkü
Korkma lütfen
Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm
Çocukluğumdan söz etmek isterim sana
Eğer sıkılmazsan
Bir gün otururuz evde
Ben sana hayatımı anlatırım dakika dakika
Kaç yaşımdaysam, o kadar yıl sürer konuşmam
Çay pişiririz
Çaydanlığa su yerine votka koyarız sen dilersen
Sonra da sen anlatırsın
Sevdiğin filmleri, sevdiğin parçaları
Sevdiğin canlıları, sevdiğin
Hep sevdiğin şeylerden konu açarsın
Ben sıkılmam
Ben seninle sıkılmamayı seni ararken öğrendim
Seni hayal ederken keşfettim sıkılmamanın azametini
Bir insan, bir insanı sıkamaz
Bir insan, canı isterse sıkılır
Hacimler açarım sana içimde
Dolman için, oraya akman için
Hacimler açarsın bana, çağlayarak gelirim
Endişelenmen gereksiz
Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm
Olması gerektiği kadar fedakâr biriyim aslında
Daha fazlasını umma açıkçası
Endişelerim, ideallerim
Halletmeye çalıştığım meselelerim var
Başkalaşmaya çalışıyorum
Gözardı edilmiş tutumlar edinmek hoş
Değişmek, hiç de zor değil
Yalnızca özgür olabilsem
Sorun kalmayacakmış gibi sanki
Anlaşılmak istiyorum
Sevdiğim bir şarkıyı
Herhangi biriyle paylaşırken aynı duyguları hissetmek arzusu bu
Evet, tıpkı bu
Sese, ahenge kapılırken
Kendini müziğin ritmine verirken
Yanında bir diğerinin olabilmesi
Görkemli bir anda birlikte sadeleşebilmek
Birlikte dansetmek gibi
Sen hastayken başucunda birinin
Sabaha kadar oturması gibi
Arada bir alnındaki teri silmesi
Üstünün açılmamasına dikkat etmesi gibi
Bir başkası için hayatta kalma çabası gibi sanki
Ölmek için değil, yaşamak için uğraşmak gibi
Ummadan, hayal etmeden, sıradan, olduğu gibi
Doğal. Ve ciddi
Ciddi ciddi hayatla mücadele edebilme gücü
Bu gücü yanyanayken yaratabilme yeteneği
Ben bu yeteneğin bir parçası olarak sokuluyorum sana
Masallarla geliyorum
Efsanelerle geliyorum
Herhangi bir insanın birikimiyle geliyorum aslında
Artniyetsizim
İnan
Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm
Bazı sorulara cevap bulamadım
Kuşkusuz gerekli de değildi bu
Soruyu soru halinde bırakıp sahici yanını korumaya çalışmam
Cehalet mi sanıldı acaba
Bedenlerin bedenlerden istedikleri
Ruhların ruhlardan çıkarttıkları
Karşılıklı acıların
Birbirlerinin etkisini arttırdıkları vakitlerde düştün aklıma
Aklıma yayıldın
Ne kaybedebilir
Ne kazanabilirdim ki artık
Ortadaydım işte
Bir başkasının mal varlığına dönüşmeden
Yaşayabilmenin yalnızlığıydı bu
Hayır
Melankoli diye adlandırma bu durumu
Ortak bir açı yakalayamama sorunu galiba
Her kadın gibi doğurmak hevesi
Her erkek gibi dağların doruklarında biraz
Gözden ırak hüzünlenme denemeleri aslında
Kusura bakma, kafam biraz dağınık
Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm
İnsan inandığı şeyler uğruna muhteşem hatalar da yapabilir
Kızmamalısın
Darılmamalısın eğer bir kardeşlik varsa aranızda
Sevgi, hoşgörü takıntıları da değil
Bir elmanın kırmızı olması
Bir gülün öyle kokması
Bir derdin halledilmesinin ardından gelen ferahlık kadar
Sıradan ve güzeldir hata yapmak da
Aşka çılgınlığın yakıştığı çağları neden unutalım
Neden tarihin çuvalına tıkalım tatlı serseriliği
Az biraz sergüzeşt olmayı
Ilımlılık kurtaracak insanlığı
Alttan alma örtecek bunca çirkefi, zorluğu, belayı
Demokrasi, senin saçlarından güzel olamaz
Senin yüzünden daha güzel olamaz
Krediler, faizler, repolar, tahviller
Dünyanın en uzun gecesi 21 Aralık değil
Beni terkettiğin gecedir
Beni üzdüğün, yorduğun, yıprattığın gecedir
Bir kabahat mi gerçekten
Kendi dışında birine hayranlık beslemek
Gerçekten kırıyorsun beni
Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm
Birinin peşindeyim ben
Tanımsız bıraktığım birinin
Sessizliğin doyurduğu, biçimli ve endişeli birinin
Düşüncelerimi zapteden, kelimelerimi korkutan birinin
Yanında huzurlu uyuduğum, mutlu uyandığım birinin
Onunla olmakla, onunla birlikte yaşamakla gizli bir gurur duyduğum
Asla kıskançlığa ya da sahiplenmeye dönüşmeyen
Bir tutkuyla bağlandığım birinin
Onu arıyorum göğe her baktığımda
Bir melek gibi uzanıp yüzüme dokunacağını tasarlıyorum
Bütün aşkların payına düşen şiddetten arınmış
Başkalarına aynı birbirimize farklı koktuğumuz bir sevginin yolu bu
Cesaretimi ondan alıyorum pervasızca
Ve yine ona ben cesaret veriyorum mücadele ruhunda
Bir sır gibi saklıyoruz misafirliğimizi
Hüzün bitince geri döneceğiz çağımıza
İnsanlığa karışmaya hazır yapışık kalpler taşıyoruz aşkımızda
Bizim aşkımız, hakikaten beden gücü gerektiriyor akıl kadar
Yapacak çok işimiz var
Dövüşecek çok düşmanımız var
Kucaklayacak çok arkadaşımız var
Bizim sebebimiz bu
Bizim fazlalığımız bu
Belki de iksirimiz
Kanayan yüzlerle çevrili bir gezegende
Rüzgâra karışan bellek tozlarımızla
Erdemlerimizle, ideallerimizle ayaktayız
Yalan söylemiyorum
Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm
Evet, sen de isterdin sanırım
Huzurlu yaşayabileceğin bir hayatın planlarını
Şimdiden yapabilmeyi
Kolaya indirgenmiş
Biraz fazlayı aşırılıkta aramayan
Ölçülü bir heyecanla kritersiz bir maceraya aday kahraman olmayı
"Rüzgâra dur, yağmura yağma, mevsime değiş" demeyi
Doğru, hepimizde biraz tanrıyı kıskanmak var galiba
Bütün günahlar da buradan kaynaklanıyor adeta
Hırslarımızın, çekincelerimizin odağı burası
Kazanmaktan çok, kaybetmeyi göze alabiliyoruz
Çikolata bile kurtlanabilir
Dondurma erir
Çiçek solar
Galiba önemli olan
Onları yerinde yaşamak, yerinde korumak
Birer hatıraya dönüşseler bile
Kaç ölüme, kaç doğuma şahit olduğunu hatırlayabiliyor musun
Sevmek, ifade edebilmek kadar, ifadeyi unutmamaktır da
Şimdi sessizce uzaklaşmalıyım
Çünkü beni anlamadığını
Anlamak için uğraşmadığını
Hatta bunu önemsemediğini biliyorum
Aynı otobandaydık ve birimiz birimizin yanından geçip gitti
Hafızasızlığı, gurur saymanın adil yanı!
Hangimiz süratliydik; önemi kalmadı
Hangimiz daha özveriliydik; bunun da
Umarım, mutlu olursun
Bunu bir çöküntü anında da söylemiyorum
Hiçkimse aldatmadı ötekini
Yalnızca böyleydik işte
Yüzüme bakma nefretle
Bir nedeni yok. yalnızca öptüm
Benden uzaklaştıkça
Bana ait olanlardan yakanı sıyırdıkça rahatlayacağını
Herşeye yeniden başlayabileceğini sanıyorsun
Kim bilir, doğrudur belki de!
Adımın yaşamadığı
Adımın özlemle anılmadığı yerlerde
Kime umut verebilirim ki zaten?
Romantizmin tehlikesi büyük!
Romantizmin esrarı büyüleyici!
Romantizmin kanına girdiği insanlar bencil ve hırslı!
Ben seninle birlikte yaşlanabilecek kadar
Erken yola çıkmayı istemiştim
Maceramız uzundu çünkü
Maceramızın tahakküm altına alınamayacak kadar
Mükemmel olması, donanımımızla ilişkiliydi
Yani, sen ne kadar sevecensen
Ben ne kadar az yıpratıcıysam
O da o kadar mükemmeldi
Özveri denilebilir buna
Evet, buna özveri demek beni mutlu ediyor
Insan, özverinin çocuklara ad olarak verilebileceği bir dünyada
Tanımını kaybediyor, miladını kaybediyor
Peygamberlerini kaybediyor
Bu kaybedişteki kaosun ritmiyle çekiliyorum sana
Sen bir mıknatıssın şeffaf ve ben
Çekilirken sana içimdeki alelade metal parçalarıyla
Kan şekerim düşüyor, tansiyonum düşüyor
Ağrılarım düşüyor, ağzım düşüyor
Ellerim. en çok da ellerim düşüyor
Sakın, sakın ha üstüne alınma
Bir nedeni yok. yalnızca öptüm
Ben seni kırmak için yaratılmadım
Uzun zamandır seni planlıyorum haksızca
Cezalandırılacak kadar yabancı
Tanınmaz ve suç yüklüydüm?!
Belki; seni çok yıprattığımın
Yaşamaya yönelik trafik işaretlerinin ortasında
Yalnız bıraktığımın elbette farkına vardım
Ama her şey mi benim aleyhte varoluşumla açıklanabilir?!
Beni, başta sana olmak üzere
Kimliklere karşı saldırganlaştıran koşulları
Tek başıma ben mi oluşturdum?!
Seni kaybettim
Bunu biliyorum
Seni kaybettiğimi sen çekip gitmeden önce de biliyordum
Ortadaydı
Bedel ve kefalet ortadaydı
Senin hakkında bir satır bile yazmamaya çalışmamın
Gerekçelerini hiç düşündün mü?!
Sana ait olanları içten içe koruma uğraşı mıydı sanki bu: Kuşkusuz
Hâlâ da saygıyla ağlıyorum
Büyük bir tesadüfe yenildim
Büyük bir eksen kaymasıyla
Sihirbazın şapkasında sıkışıp kalan tavşan gibi
Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm
Elbette kızıyorsun bana
Belki en çok da bu zayıflığıma kızıyorsun
Tedirginliğime, seni kaybetme endişeme
Telaşıma, şaşkınlığıma, titreyişime, ürpermeme
Anlamlarını anlamamış cümlelerle yetinmeme
Müzakerelerde bulunmama
Buhranların yorduğu bir gençlik yaşamama
Bilincimi sana yönlendirmeme
Sürekli sürekli içmeme
Kelimelerin kifayetsiz olma durumuna
Vesaireye vesaireye
İnadıma öfkeleniyorsun
Hırçınlığıma öfkeleniyorsun
Seni bırakmadığım için
Seni özgürlüğüne salmadığım için hiddetleniyorsun
Bu da aşk işte!
Bu da entrika!
Bu da soysuzlaşmanın
Aşkın getirdiği dalaveralarla kendine kilitlenmenin başka bir çeşidi!
Peki, anahtar nerede sevgilim?!
Peki, anahtarın üzerindeki yivler kimin eseri?!
Dur, dur, bağırma
Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm
Bunlar da geçecek şüphesiz
Seni unutmama kaç yüzyıl kaldı ki
Bir küsme, bir burulma biçimiyle gidişinin ardından
Şehrin gri cephelerine fevkalade ağır bir el bombası gibi
Düşen bunaltının bıraktığı korkunç acının
Unutulmasına kaç yüzyıl kaldı ki
Yaralandım
Bütün noktalarımdaki nöbetçiler yaralandı
Ölü de var dudaklarımda
Çığırından çıkmış bir ayaklanma gibi ağlamakta yalnızlığım
Bir gerçek aramıyorum felakete
Bir bahane göremiyorum arkadaşlarımın
Beni teselli etmek için söylediklerinin hanesinde
Ama yokluğunu doldurmuyor sevda siyasetinin hançerleri
Ama bilemiyorum yağmurun ardından artık hangimiz suçlanacak
Eğer hissediyorsan
Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm
Ben sende ardı arkası kesilmeyen bir korku sevdim
Ben bir cüce çocuk sevdim sende sıska
Şiddetli ve hayret uyandıran manevralarla
Kendi kanına olan saplantılı aşkını sevdim
O rutubet kokan loş yüzündeki kanalizasyonları
Az kelimeyle kurduğun cümlelerindeki gizli soru işaretlerini
Barlardan çatlak bir bardak gibi atılmayı beklemeni
Serserice patlamalarını, yuttuğun toplu iğneleri
Ve bir film hilesi hissi uyandıran utangaç hasret poyrazlarını sevdim
Dokunamadım sana
Parmakuçlarım neşterdi çünkü
Kırılan bir kemiğin sesiyle veda ederken
Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm



Writer(s): Altay Kenger


Altay Kenger - Küçük İskender Yaşadı Diye
Album Küçük İskender Yaşadı Diye
date of release
15-04-2022




Attention! Feel free to leave feedback.