Muharrem Aslan - Sayıklamalar - перевод текста песни на английский

Текст и перевод песни Muharrem Aslan - Sayıklamalar




Sayıklamalar
Rants
Yalan yok bu ilk değil uykuya susuzluğum
This is not the first time I've been thirsty for sleep
İronik bir kâbusa eşken uykusuzluğum.
Sleeplessness is a nightmare, ironic sheep.
Yalan yok bu son değil semaya vurgunluğum
This is not the last time I'll be smitten with the sky
Şark Yıldızı'na âşık kimliksiz durgunluğum.
My nameless tranquility, in love with the Morning Star, oh my.
Oysa benden önce de varken Kutup Yıldızı
Even before me, there was the North Star
Kaç hüsran tanıdı gök kaç ayrılık kaç sızı?
How many disappointments has the sky witnessed? How many separations? How many heartbreaks?
Bildiğim kadarıyla, milyar yıldır yaklaşık
As far as I know, for billions of years approximately
Dünya günün peşinde Kamer dünyaya âşık.
The Earth chases the sun, and the Moon is in love with the Earth.
Yani en fazla üç gün süren fani dünyada
So in this mortal world that lasts three days at most
Her gün bir savaş emri veren cani dünyada
In this murderous world that orders war every day
Cehennemin ateşi Şeytanın uykusuyken
When hellfire is the Devil's slumber
Aşk, kirlenmiş dünyada tertemiz kalmış suyken
Love is the only pure water left in this defiled world
Suyu iç, ateşi yak; söndüğü an ölümdür
Drink the water, light the fire; death comes when it dies
Çünkü hayat bir sahne, oyunsa tek bölümdür!
Because life is a stage, and the play is only one act!
Öyle bir dünya ki bu, cehennem ateşine
Such is this world that to hellfire's rage
Kızıldeniz'de doğmuş bir Mısır güneşine
An Egyptian sun born in the Red Sea
Bulutlar secde edip gökyüzü kararırken
As clouds bow down and the sky darkens
Tomurcuklar bahara darılıp sararırken
As buds resent spring and turn yellow
Asa suya hükmetti gün doğdu oyun geçti
The staff ruled the water, the sun rose, the game was played
Karanlık tövbe etti zalim Firavun geçti.
Darkness repented, the cruel Pharaoh passed away.
Öyle bir dünya ki bu kaç şah, kaç merdan geçti
Such is this world, how many kings, how many heroes have passed
Karıncayı nallayan Sultan Süleyman geçti.
Sultan Suleiman, who shod the ant, passed away.
Öyle bir dünya ki bu Kerbelâ susuz çölken
Such is this world, where Karbala is a thirsty desert
Hüseyn'imin gözyaşı kanla yoğrulmuş gölken
My Hussein's tears, a lake kneaded with blood
Ve Leyli'nin feryadı çarparken dağa taşa
And Leyla's cries echo through the mountains
Turnaların semahı ağlarken düşen yaşa
The cranes' sema, weeping with the falling tears
Her doğan gün zalimin hanesine kâr geçti
Every rising sun brought profit to the tyrant's house
Ağıtların üstünden, küskün Zülfikar geçti.
The resentful Zulfikar passed over the elegies.
Öyle bir dünya ki bu en çaresiz an geçti
Such is this world, the most desperate moment has passed
Ama aşk başka şeydi sonra Pir Sultan geçti.
But love was something else, then Pir Sultan passed.
Ama her şeye rağmen kar yağdı boran geçti
But despite everything, the snow fell, the storm passed
Öyle bir dünya ki bu Nazım Hikmet Ran geçti.
Such is this world, Nazim Hikmet Ran passed.
Öyle bir dünya ki bu bir uçtan bir uca dek
Such is this world, from one end to the other
Toprağın kudretini öğretiyorken felek
While the sky teaches us the power of the earth
Mehter 'in sesi sustu kılıç pas tutar oldu
The sound of the mehter has ceased, the sword has rusted
Yapraklar kımıldamaz bahar yas tutar oldu
The leaves do not move, spring mourns
Yıldızlar bir tarafa, güneş bir yana geçti
The stars went one way, the sun went another
Mesnevi can bulurken, koca Mevlana geçti.
The Mesnevi found life, the great Mevlana passed.
Öyle bir dünya ki bu zaman durdu an geçti
Such is this world, time stopped, the moment passed
Kâinatın gördüğü, en şanlı Osman geçti.
The universe witnessed the most glorious Osman pass.
Öyle bir dünya ki bu ne ses kaldı ne seda
Such is this world, no voice, no sound remains
Ne bir kubbemiz kaldı ne vakitsiz bir veda
We have neither a dome nor an untimely farewell
Her şey düne gömüldü kırıldı Kısakürek
Everything was buried yesterday, Kisakurek was broken
Yoruldu Orhan Veli maddeye döndü yürek
Orhan Veli grew tired, his heart turned to matter
Bulutlar ağlar oldu yağmur yağdı sel geçti
The clouds began to weep, the rain fell, and the flood passed
Toprağın sadık yâri bir Aşık Veysel geçti
The earth's faithful friend, Asik Veysel, passed
Öyle bir dünya ki bu kaç büyük ozan geçti
Such is this world, how many great poets have passed
Yalnızca aşka mecbur Attila İlhan geçti.
Only Attila Ilhan, bound by love, passed.
Öyle bir dünya ki bu gerçek unutulurken
Such is this world, where truth is forgotten
Düşünmek suç sayılıp, nefesler tutulurken
Thinking is a crime, and our breaths are held
Hallacı yüzülürken kül olurken Nesimi
Hallaj was flayed, Nesimi turned to ash
' Enel Hakk ' şiarıyla verdim son nefesimi.
I breathed my last with the motto 'Enel Hakk'.
Öyle bir dünya ki bu kim bilir kaç can geçti
Such is this world, who knows how many lives have passed
Ruh bedenden ayrıldı, en büyük yalan geçti.
The soul departed from the body, the greatest lie passed.
Öyle bir dünya ki bu yolcusuz han da biter
Such is this world, the inn without travelers ends
Kalemi hüzün kokan, Yavuz Doğan 'da biter!
Yavuz Dogan, whose pen smells of sorrow, also ends!
Söz: Yavuz DOĞAN
Lyrics: Yavuz DOGAN





Авторы: Muharrem Aslan


Внимание! Не стесняйтесь оставлять отзывы.