paroles de chanson Pop - Opera - Koçero - Selda Bağcan
Gocunmayın
güzel
beyler,
hanımlar
Alınıp
incinmeyin
Silah,
silah
çatmayın
o
güzel
kaşlarınızı
İmdatlara
saldırmayın
Basmayın
düğmelere
Yürekleri
hoplatmayın
Güzel
beyler,
hanımlar
Zor
ve
çetin
bir
ağıttır
Koçero
Bir
gelin
ağlar
ona,
ben
ağlayamam
Bıyıkları
çengel
çengel
bir
kardaş
ağlar
ona
ben
ağlayamam
Acılı
bir
bacı
ağlar,
bağrı
yanık
bir
ana,
ben
ağlayamam
Bir
elinde
kanlı
mendil,
bir
elinde
kara
mavzer
Kimse
bilmez
nerede,
nasıl
Taptaze
bir,
sımsıcak
bir,
gencecik
bir
ölüdür
o
Bir
selamdır
sımsıcacık
Varamamış
dostuna,
varamamış
Koçero
Koçero
bir
dağ
çekirgesinin
gecede
irkilmesidir
Bir
kurdun
kaçmasıdır
kendi
karaltısından
Yamaçtan
bir
taşın
yuvarlanması
Bir
pınarın
durup
durup
akması
Bir
çift
gözün
karanlığa
bakması
Şimşeklerin
uzak
uzak
çakmasıdır
dağlarda
Bir
mavzerin
yanlışlıkla
patlamasıdır
Bir
geyiktir
Koçero
Sekerken
taştan
taşa
kırılmış
bilekleri
Suçsuz
bir
geyik
Avcılar
yakalarsa
mezedir
eti
Köpekler
kovalarsa
diş
kirasıdır
Bir
okul
piyesidir
Koçero
Açış
konuşmalıdır
ve
halaylı
türkülüdür
Müsamere
derler
adına
oralarda
Kaymakamlı,
savcılı
ve
çavuşludur
Biletlidir
ve
yoksullar
yararınadır
Gocunmayın
güzel
beyler,
hanımlar
Alınıp
incinmeyin
Koçero
bir
oyundur,
yazılır
yazılır
bitmez
Koçero
bir
oyundur,
oynanır
oynanır
bitmez
Vurur
onu
candarma,
vurur
onu
candarma
Durmadan
vurur
Ama
bitmez
O
hep
öyle
durur
orada
Bıyıkları
Kartallı'da
Göğsü
çapraz
fişeklikli,
gözleri
beş
yaşında
Bir
elinde
kanlı
mendil,
bir
elinde
kara
mavzer
Pır
pır
eder
bir
güvercin
namlusunun
ucunda
O
hep
öyle
durur
orada
taş
ardında,
rüzgarda
Muhtara
sorarsanız
Bizim
serseri
Veli
Marabaya
sorarsanız
İşini
bilmemiş
deli
Köylüye
sorarsanız
Ekmeksiz
garibin
teki
Çocuklara
sorarsanız
Yüce
dağlar
aslanı
Kimsesize
sorarsanız
Hükümet
bilir
onu
Candarmaya
sorarsanız
Devletin
dağlarda
silah
çatması
Vurguncuya
sorarsanız
Yolkesici
yağmacı
Soyguncuya
sorarsanız
Devletin
acizliği
Sağcıya
sorarsanız
Siktir
et
pezevengi
Solcuya
sorarsanız
"Ferman
padişahın,
dağlar
bizimdir."
Erzurum'da
kolbaşıdır
Erzincan'da
deli
daylak
Pir
Sultan
yoldaşıdır
Sivas'ta
Bir
kılıcı
kanlı
Van'da
Mardin'de
bir
gözü
kanlı
kaçakçı
Gocunmayın
güzel
beyler,
hanımlar
Alınıp
incinmeyin
Patron
gazetelerinde
yüksek
tirajdır
Koçero
Hükümet
programlarında
bir
nakli
yekûn
Kapitalist
dış
basında
Nobellik
roman
Politik
sürtüşmelerde
bir
yılan
hikayesi
Diplomata
sorarsanız
Turistik
bir
serüven
Kaymakama
sorarsanız
Ahval-i
adiyeden
Sosyeteye
sorarsanız
Eğlenceli
bir
briç
Bezirgan
filmciye
gişelik
bir
senaryo
Sorarsanız
bürokrata
Atatürk'ün
gardırobuna
tükürmüş
biri
Hümaniste
sorarsanız
Fransızca
bilmeyen
Montenyi'den
anlamayan
Mitologya,
tragedya,
hümanizma,
Helenizma
Hiçbirinden
çakmayan
bir
yörüktür
Koçero
Ne
anlar
rönesanstan
Ne
anlar
restorasyondan
Bir
bazlama,
bir
uçkur
Üç
telli
bir
zımbırtıdır
Koçero
Müfrezeler
yürümüş
dağ
dağ
ve
dere
dere
Kesmiş
geçitleri
korkunun
silahları
Bir
tükenmez
sermayedir
Koçero
haksız
yönetimlere
Paralar
girsin
diyedir
kalantor
kasalara
Topraklar
sömürülsün
diyedir
Orta
Çağ'larda
Işıksız
kalsın
diyedir
bir
koca
ülke
Karanlıkta
boğazlaşsın
diyedir
güzel
yüzlü
insanlar
Fabrikalar
işçi
yesin
para
kussun
diyedir
Kıyılar
yağmalansın,
ormanlar
çiftlikleşsin
Bankalar
yağ
bağlasın,
tekeller
et
bağlasın
Holdingler
palazlansın,
ortaklıklar
göbeklensin
Bu
rüzgar
böyle
essin
Bu
değirmen
böyle
dönsün
Bu
çuvallar
böyle
dolsun
diyedir
Koçero'nun
dağlarda
medetsiz
yalnızlığı
Gocunmayın
güzel
beyler,
hanımlar
Alınıp
incinmeyın
Yeni
değil
bu
hikaye,
bu
oyun
eski
oyun
Bir
akşam
birden
bire
bir
can
çıkar
dağlara
Bin
gardaş,
bin
bacı,
bin
ana
Bin
kerpiç,
bin
harman,
bin
açlık
Bin
yenge,
bin
emmi,
bin
dayı
Bin
zulüm,
bin
acı
ve
bin
karanlık
Bir
akşam
birden
bire
çıkar
dağlara
Bıyıkları
terlememiş
bin
çocuk
Bin
aşık,
bin
deli,
bin
meczup
Bin
ekmeksiz,
bin
işsiz,
bin
suçsuz
Kıl
şalvar,
kurtlu
çarık
Bir
akşam
birden
bire
çıkar
dağlara
Yalın
ayaklar,
gömleksizler,
dayanıksızlar
Munzur'lar,
Cilo'lar,
Palandöken'ler
gelsinler
Tunceli'ler,
Bingöl'ler
Tunceli'de
mercanlar,
Ağrı
bereketleri
Tahtalılar,
Toroslar
ve
Binboğalar
Bir
akşam
birden
bire
çıkar
dağlara
Bir
akşam
birden
bire
çıkar
dağlara
Bir
akşam
birden
bire
çıkar
dağlara
Bir
sürekli
çıplaklıktır
Koçero
Bir
sürekli
açlıktır
Bir
sürekli
haksızlıktır
Koçero
Bir
sürekli
itilmişlik
Koçero
bir
vazgeçiştir
Koçero
bir
ilgisizlik
Bin
yıllık
yoldan
gelir
üstü
başı
kan
içinde
Upuzun
bir
eyvahtır
Upuzun
bir
pişmanlık
Bir
ünlemdir
Koçero
Sığmaz
okul
kitaplarına
Erzurum
yaylasından,
Erzincan
çukuruna
Ve
Tecer
Dağlarından,
Harran
cenderesine
Bir
uzun
masaldır
ki
Koçero
Dağların
dağlara
yaslandığı
Geçitlerin
geçitlere
küstüğü
Koyaklarda
anlatılır,
Bıçak
bıçak,
kurşun
kurşun
ve
türkü
türkü
anlatılır
Yatar
türkülerde
upuzun,
ağıtlarda
fidan
fidan
koçero
Gocunmayın
güzel
beyler,
hanımlar
Alınıp
incinmeyin
Koçero
bir
vatandır,
yaşanılır
boydan
boya
Koçero
bir
vatansızlık,
bir
dağlaşmış
yalnızlıktır
Mavzerleşmiş
bir
haksızlık
Yanıtsız
bir
dilekçe
(dilekçe)
(dilekçe)
(dilekçe)
Attention! N'hésitez pas à laisser des commentaires.