Текст песни Sır - Sulhperver
Sırrım
açığa
vurulmasın
istiyordum
Sense
tam
aksini,
neden
ayrı
hissi
yorduk?
Aydınlığa
kavuşmayı
çok
istiyordum
Ama
sen,
sonu
görünmeyen
en
sisli
yoldun
Gene
de
gücenmedim,
ben
"sen"
dedim
"Gelsen?"
dedim,
sen
gelmedin
"Dünyamı
ayaklarının
altına
sersem?"
dedim
"Sersem"
dedin,
sen
gelmedin
Ser
veripte
sır
vermedin
Ey
sırların
sırrı,
nerdesin?
Zincirlerini
kır
gel
geri
Yoksa
katiyyen
aralanmaz
bu
sır
perdesi
Ve
biz
ölürüz
ama
cehaletten
Asrımız
başlı
başına
başkalaşmış
Ortalıkta
aşığım
diye
geziniyorsa
cenabetler
Ancak
kıyamet
paklar
bizi
bu
felaketten
Belkide
o
zaman
akıllanırız
Yüzümüz
kırıştıkça
zamana
kıllanırız
Zamanla
zamanı
düşman
belleriz
Seni
yazamamaktan
pişman
ellerim
Affet
diye
bu
çırpınışlar
Serzenişler,
bu
kılı
kırk
yarışlar
Affet
diye
bu
haykırışlar
Avuç
dolusu
dualar
müptela
dudağıma
Ciğerlerim
dua
kaplı
Duasızlığımızdandır
bu
ahmaklık
Seni
betimlemeye
çalışıyor
buncacık
aklım
Sen
beşiğim,
oyuncağım,
çocuk
parkım
Seninle
senlendim,
seninle
çocuklaştım
Seninle
şenlendim,
seninle
olgunlaştım
Seninle
doğmadım
da,
seninle
ölmek
için
Yıllarca
yalın
ayak
peşinden
koştum
aşkın
Koştukça
hırslandım,
gözümü
sen
bürüdü
Zamanla
sen
bürüdün
yer
yüzümü
Artık
senden
ibaret
bu
aşık
Bu
aşık
ayriyetten
malum
bir
duacın
O
gece
aşıktım,
Dua
ve
çayı
fazla
kaçırmıştım,
aldırma
ne
dediğime
Yalnız
anlama
beni,
seninim
ebediyyen
Buralar
geçici,
senin
yanın
ebedi
yer
Senin
bağrın,
barındığım
gizli
hanem
Gülüşün
inci
tanem,
nefesin
miski
amber
Dökülen
şiirlerdir
gözlerinden
istifadem
Bil
ki;
beni
sen
sürükledin
bu
mistik
hale
Haşır
neşir
ettin
sırlarla
Bu
sırrımı
gömecek
yer
arıyorum
bozkırlarda
Sana
zarar
vereceğimden
mi
korkuyorsun?
Korkma,
içimdeki
seni
söz
yıpratmam
Sana
gözüm
gibi
bakarım
meraklanma
Gözden,
nazardan
felan
korkma
Başında
nöbet
tutarım
Nas'larla,
Felak'larla
Ayrılık
gözümde
aynı
bir
kavim
gibi
helak
olmak
Bir
yol
ki
aşk,
geri
dönüşü
olmayan
Tuttu
tuttu...
Çünkü
bu;
gönlünü
çalmaya
çalıştığım
elimde
kalan
son
mayam
Tuttu
tuttu,
tutmazsa
halimi
sorma
ya
E
gerçi
tutmasıda
zor
baya
Varsın
tutmasın
bir
hoş
derdinde,
tasanda
Tatsız
geliyor
her
gece
okuduğunuz
masallar
İçinde
yokken
Hüseyin'ler,
Hasan'lar
Ey
sırma
saçları
sırlarla
boyalım,
Bir
ömür
düşün
temeli
mutsuzluğa
dayalı
Ey
nev-i
beşerin
24
ayarı,
İyi
değilim,
kesin
bilgi
yayalım!
İyi
değilim,
anla
sarardığımdan
Bulamazdım
aşkı
karanlıkta
arardım
da
Şimdi
tüm
ışıklar
yararsızlar
içimde
Seni
bulamadıkça
yaram
sızlar
Belki
de
sana
ulaşmak
için
kasımlar
geçer,
Asırlar
geçer...
Aydınlanmıyor
bir
türlü
yasından
gecem
Yokluğun
ecel
Acılaşan
hayatıma
bir
gülüşün
reçel
Seninle
şenleniyor
damak
tadım
Sensizlik
yüreğime
veriyor
kabak
tadı
Aşkını
sünnetlerim
tabakta
kırıntıya
yer
bırakmam
Arkamdan
ağlarsın
diye
Ağlama
sen
gül,
ben
ağlarım
her
gün
Her
gün
omuzlar
gördüğün
şu
dağları
herkül
Şu
dağlar
kadar
dertlerime
derman
ol
diye
Huzurda
kıyam
edip
ellerimi
bağlarım
her
gün
Sensizlik
ağlarını
kalbime
dün
gece
ördü
Demek
ki
sende
ben
dün
gece
öldüm
Sen;
nazım
biçimim,
11'lik
hece
ölçüm
Sensiz
de
geçer
ömrüm...

Внимание! Не стесняйтесь оставлять отзывы.