Lyrics Adın Geçer - Dursun Ali Erzincanlı
Allahın
adıyla
rahman
ve
rahim
olan
Onun
adıyla
isimler
unutulur
İsimler
unutulur
unutturur
yaradan
adın
geçer
Kalbe
nur
gönle
safa
Eşşrefil
vera
seyyidina
hazreti
Muhammet
Mustafa
Adın
geçer
Ebabil
çığlığı
vurur
dağlarına
Ve
gölgesi
toprağına
düşer
Toprak
sensiz
karanlıktır
mekke
sensiz
karanlık
Karanlıkta
duyulan
kürek
sesleri
Karanlıkta
açılan
karanlık
çukurlar
Karanlıkta
bir
kız
çocuğunun
anne
diyen
feryadı
Karanlıkta
bir
kız
cocugunun
toprağa
gömülen
adı
Çukurun
yani
başında
terlik
belliki
digeri
ayağındaydı
Ve
çukura
bir
yıldızın
ışığı
düşer
Bu
yıldız
yazar
gökyüzüne
adını
Gökyüzüne
sürünce
cebrail
kanadını
Rengarenk
melekler
iner
semadan
Bir
melek
seslenir
maberadan
Alemlere
kutlu
doğum
haberini
yayın
müjde
vermedik
bir
varlık
bırakmayın
Ve
ey
medayin
şefi
titreyerek
uyan
İstahrabatta
yanan
eteşlere
sön
emri
verilsin
Ey
Kabedeki
putlar
yüzünüzü
toprağa
gömün
Ey
toprak
sahabe
gölünün
suyunu
çek
Ey
yer
altı
suları
çıkın
ve
semaveyi
doldurun
Ve
durun
durun
sessiz
olun
Bakın
yıldızlar
yaklaşıyor
Salkım
salkım
yıldızlar
yaklaşıyor
Annesinin
yüzüne
işte
gözleri
gözlerinde
o
simsiyah
nur
denizi
gözlerine
Doya
doya
bakıyor
hazreti
Amine
Her
asra
uzanacak
ellerinden
öpüyor
Arşa
reyhan
kokusu
salan
o
minik
nefesini
kokluyor
Cennet
kokuları
sarıyor
gökleri
ve
yeri
Nurdan
ayaklarını
okşuyor
annesinin
eli
Ve
eğiliyor
kulağına
ismini
fısıldıyor
Muhammet
Muhammedim
Adın
Geçer
Beni
bekliyordun
beş
süt
kardeşten
birisin
Hevazin
sofrasında
Halimenin
evinde
şeref
misafirisin
Adın
geçer
Anasız
kalırsın
şehirlerin
arasında
bir
elinden
deden
tutar
Diğerinden
Ebu
Talip
Seni
büyütmek
Fatımaya
nasipmiş
Şefkat
kanatlarını
yerlere
serip
saçlarını
toplamak
Bir
anne
gibi
saçlarını
taramak
ona
nasipmiş,
Adın
geçer
Haticenin
kalbinde
en
sevgili
yar
Haticenin
evinde
hazırlık
başlar
Önce
sadık
rüyalar
gece
ne
görürsen
gündüz
onunla
şekillenir
Ve
ardından
geçince
yanından
Ağaç
yapraklarından
sana
selamlar
gelir
Sen
herşeye
aşinasın
herşey
aşina
sana
Ruhul
kudüs
inecek
bugece
nur
dağına
Ağır
bir
yük
binecek
geniş
omuzlarına
Adın
geçer
Vahyin
arafesinde
nur
dağının
zirvesinde
Dünyayı
teşrif
buyurduğun
gibi
yine
pazartesinde
Adın
geçer
Hirayı
vahyin
kokusu
sarar
nur
yağar
nur
dağına
Mübarek
ayağına
sabah
serinliği
vurur
Ardından
nurdan
bir
anafor
kaplar
hirayı
Ve
insan
suretinde
cebrail
karşında
durur
Oku
sen
okuma
bilmezsin
efendim
doğru
Ancak
sen
oku
ki
okuma
bilenleri
hepsi
susacak
Allah
seninle
konuşucak
Oku
yaradan
rabbinin
adıyla
oku
O
insanı
bir
kan
pıhtısından
yarattı
Oku
senin
Rabbin
kalemle
yazmayı
bilmeden
İnsana
bilmediğini
öğreten
bol
kerem
ve
ihsan
sahibidir
İşte
nur
dağının
zirvesinden
eteklerine
doğru
inen
son
peygamber
İnsanlığın
kurtuluşu
inen
bu
nurda
semada
yıldızlar
mekkede
dağlar
el
bağlamış
huzurda
sevinin
ey
insanlar
Bu
inen
baştacımız,
övüncümüz,
ilacımız
Bu
inen
iki
dünya
servetimiz,
sevincimiz,
acımız
Bu
inen
nur
denizi
varlığın
en
şereflisi
İbrahim
milletinin
biricik
seyyididir
o
Savaşların
bileği
bükülmemiş
yiğididir
o
Şanını
Anlatmaya
kelimelerin
yok
sonu
Çünkü
on
sekiz
bin
alem
onu
Muhammet
Mustafa
diye
tanır
Adın
geçer
Yirmi
üç
yıl
süren
ilahi
davet
Alevden
bir
şehirdir
mekkeyi
mükerreme
Girdiğin
kalbi
ateşe
vermek
ister
Sonra
hicret
bir
serinlik
Ana
kucağı
gibidir
medineyi
münevvere
Nazarınla
büyür
yesribin
çocukları
Nazarınla
taşları
elmasa
çevirirsin
Gökyüzünden
ayet
yağar
cibril
yağmurlarıyla
kalbine
inenleri
insanlığa
veririsin
Ve
sonkez
açılır
semanın
kapıları
Sonkez
vahyi
getirir
cibrili
emin
sana
Sen
hüzün
peygamberisin
ama
bu
son
ayette
daha
bir
hüzünlü
sesin
Demekki
gidiceksin
efendim
Gidiceksin
sen
medine
yetim
fatıma
yetim
kalacak
Cebrail
kapını
son
kez
çalacak
Yanında
ölüm
meleği
azrail
girmiyecek
huzura
sen
izin
verene
dek
Ne
senden
önce
kimseden
izin
istedi
nede
senden
sonra
isteyecek
Demekki
gidiceksin
efendim
matem
şehri
olacak
medine
kimse
inanmayacak
gittiğine
Taki
sabah
ezanını
okurken
bilal
mübarek
ismine
sıra
gelince
Ve
bilalin
sesi
titreyince
işte
o
an
sensizlik
kıyameti
kopacak
yıldızlara
benzettiğin
ashabın
birbir
düşücek
toprağa
Ve
ehlibeytin
yüreği
param
parça
olmuş
gibi
İşte
fatıma
zelzeleye
tutulmuş
bir
dağ
gibi
Fatıma
Hazreti
Aliye
bakıcak
ama
bu
bakış
başka
Ey
hasanın
babsı
diyecek
Resulullahı
toprağa
gömüp
dönmeye
kalbin
nasıl
dayanır
Onun
üzerine
toprak
saçmaya
gönlün
nasıl
razı
oldu
Oysa
o
rahmet
ve
merhamet
peygamberi
Fatıma
zelzeleye
tutulmuş
bir
dağ
gibiydi
Ve
adın
geçer
Her
asır
adını
hatırlatır
müjdelediğin
kardeşlerin
gelir
sonra
Abdulkadir
geylaniler,
Şah-ı
Nakşibendiler,
İmamı
rabbaniler
adını
ezberlettiler
Aşkını
kalplere
nakş
ettiler
Şah-ı
haznevinin
bahçesinde
nurundan
bir
güneş
doğdu
Ve
aydınlattı
anadoluyu
o
güneşten
güneşler
doğdu
Söndürmesin
Allah
Şimdi
ne
büyük
bir
güneş
var
semamızda
Elhamdülillah
Adın
Geçer
Bilalin
bıraktığı
yerden
sayısız
minareden
ezanların
yükselir
Susturmasın
Allah
on
dört
asrın
ardından
cıkıpta
vatanından
Yeryüzüne
yayılan
Peygamber
çiçekleri
Musat
bin
umeyr
gibi
uhud
kokan
elleri
Sevgini
insanlığın
kalbine
merhem
diye
sürüyor
Onlar
toprağın
her
karışında
adın
geçsin
diye
yürüyor
Durdurmasın
Allah
Ve
gün
biter
saat
biter
vakit
gelir
Görmez
olur
gözler
kulaklar
duymaz
olur
Diller
tutulur
dünyalık
felakette
biter,
saadette
Ama
Efendim
inşallah
son
nefeste
Kelime-i
Şehadette
adın
gecer
Allahın
adıyla
Rahman
ve
Rahim
olan
Onun
adıyla
isimler
unutulur
unutturur
yaradan
Adın
geçer
Kalbe
nur
gönle
sefa
Eşrefil
vera
hazreti
Seyyidina
Muhammedinil
Mustafa
Attention! Feel free to leave feedback.