Lyrics Mahşer - Dursun Ali Erzincanlı
Gün
öyle
bir
gün
ki,
baba
evladından
kaçar,
evlat
annesinden...
Ne
mal
fayda
verir
insana,
ne
de
çoluk
çocuk.
İnsan
amelleriyle
başbaşa...
Gün
öyle
bir
gün
ki,
mahşer
gibi
değil;
mahşerin
ta
kendisi.
Her
insanın
mutlaka
göreceği,
yaşayacağı
bir
gün.
O
gün
ile
aramızda
sadece
ölüm
var...
Anlatan
Hazreti
Peygamber;
Allah
mahşer
günü
öncekileri
ve
sonrakileri
tek
bir
düzlükte
toplar.
Bakan
onlara
bakar,
çağıran
onları
işitir.
Güneş
onlara
yaklaşır.
Gam
ve
sıkıntı
insanların
tahammül
edemeyecekleri
dereceye
ulaşır...
Öyle
ki
insanlar:
"İçinde
bulunduğumuz
şu
hali
görmüyor
musunuz?
Bizlere
şefaat
edecek
birini
bilmiyor
musunuz?"
demeye
başlarlar.
Birbirlerine:
"Babamız
Adem
var"
derler
ve
O′na
gelirler.
"Ey
Adem!
Sen
insanların
babasısın.
Allah
seni
kendi
eliyle
yarattı.
Kendi
ruhundan
sana
üfledi.
Bütün
isimleri
sana
öğretti.
Meleklerine
senin
önünde
secde
ettirdi.
Rabbin
nezdinde
bizim
için
şefaatte
bulunmaz
mısın?"
derler.
Adem
Aleyhisselam:
"Bugün
Rabbim
öyle
bir
gazaba
gelmiş
ki;
Bundan
önce
ne
bir
böyle
gazaba
gelmişliği
var
ne
de
bundan
sonra
gelecek.
Aslında
şefaate
benim
yüzüm
yok.
Çünkü
cennette
iken
Allah
beni
o
ağaca
yaklaşmaktan
men
etmişti.
Ben
bu
yasağa
asi
oldum.
Nefsim...
Nefsim...
Nefsim...
Benden
başkasına
gidin.
Nuh
Aleyhisselam'a
gidin."
diyecek.
İnsanlar
Nuh
Aleyhisselam′a
gelecekler.
"Ey
Nuh!
Sen
yeryüzü
ahalisine
gönderilen
Resullerin
ilkisin.
Allah
seni
çok
şükreden
bir
kul;
Abden
şekûrâ
diye
isimlendirdi.
İçinde
bulunduğumuz
şu
hali
görmüyor
musun?
Rabbin
nezdinde
bizim
için
şefaatte
bulunmaz
mısın?"
diyecekler.
Nuh
Aleyhisselam
da
şöyle
diyecek:
"Bugün
Rabbim
öyle
bir
gazaba
gelmiş
ki;
Bundan
önce
ne
bir
böyle
gazaba
gelmişliği
var
ne
de
bundan
sonra
gelecek.
Benim
bir
dua
hakkım
vardı.
Ben
onu
kavminin
aleyhine,
beddua
olarak
yaptım.
Nefsim...
Nefsim...
Nefsim...
Benden
başkasına
gidin.
İbrahim
Aleyhisselam'a
gidin."
İnsanlar
İbrahim
Aleyhisselam'a
gelecekler.
"Ey
İbrahim!
Sen
Allah′ın
Peygamberi
ve
arz
ahalisi
içinde
yegane
Halilisin.
Bize
Rabbin
nezdinde
şefaat
et.
İçinde
bulunduğumuz
şu
hali
görmüyor
musun?"
diyecekler.
İbrahim
Aleyhisselam
onlara:
"Rabbim
bugün
öyle
bir
gazaba
gelmiş
ki;
Bundan
önce
ne
bir
böyle
gazaba
gelmişliği
var
ne
de
bundan
sonra
gelecek.
Şefaat
etmeye
kendimde
yüz
de
bulamıyorum.
Nefsim...
Nefsim...
Nefsim...
Benden
başkasına
gidin.
Musa
Aleyhisselam′a
gidin."
İnsanlar
Musa
Aleyhisselam'a
gelecekler.
"Ey
Musa!
Sen
Allah′ın
Peygamberisin.
Allah
seni
risaletiyle
ve
hususi
kelamıyla
insanlardan
üstün
kıldı.
Bize
Allah
nezdinde
şefaatte
bulun."
Musa
Aleyhisselam
da:
"Bugün
Rabbim
öyle
bir
gazaba
gelmiş
ki;
Bundan
önce
ne
bir
böyle
gazaba
gelmişliği
var
ne
de
bundan
sonra
gelecek.
Esasen
Rabbim
nezdinde
şefaate
yüzüm
de
yok.
Çünkü
ben
öldürülmesiyle
emrolunmadığım
bir
cana
kıydım.
Bugün
ben
mağfirete
mazhar
olursam
bu
bana
yeter.
Nefsim...
Nefsim...
Nefsim...
Benden
başkasına
gidin.
İsa
Aleyhisselam'a
gidin."
diyecek.
İnsanlar
İsa
Aleyhisselam′a
gelecekler.
"Ey
İsa!
Sen
Allah'ın
Peygamberisin.
Meryem′e
attığı
bir
kelamısın.
Ve
kendinden
bir
ruhsun.
Üstelik
sen
beşikteyken
insanlarla
konuşmuştun.
Rabbin
nezdinde
bize
şefaat
et."
İsa
Aleyhisselam
da
diğer
peygamber
kardeşleri
gibi:
"Bugün
Rabbim
öyle
bir
gazaba
gelmiş
ki;
Bundan
önce
ne
bir
böyle
gazaba
gelmişliği
var,
ne
de
bundan
sonra
gelecek."
diyecek.
Nefsim...
Nefsim...
Nefsim...
Benden
başkasına
gidin.
"Muhammed
Aleyhisselam'a
gidin."
diyecek.
Ve
insanlar
bana
gelecekler.
"Ey
Muhammed!
Sen
Allah'ın
Peygamberisin.
Bütün
peygamberlerin
sonuncususun.
Allah
senin
geçmiş,
gelecek
bütün
günahlarını
mağfiret
buyurdu.
Bize
Rabbin
nezdinde
şefaatte
bulun.
Şu
içinde
bulunduğumuz
hali
görmüyor
musun?"
diyecekler.
Bunun
üzerine
ben
Arş′ın
altına
gideceğim.
Rabbim
için
secdeye
kapanacağım.
Derken
Allah,
benden
önce
hiç
kimse
için
açmadığı
methü
senaları
benim
için
açacak.
Ben
onlarla
Rabbime
methü
senalarda
bulunacağım.
"EY
MUHAMMED!
BAŞINI
KALDIR
VE
İSTE.
İSTEDİĞİN
SANA
VERİLECEK.
ŞEFAAT
TALEP
ET.
ŞEFAATİN
YERİNE
GETİRELECEK."
denilecek.
Ben
de
başımı
kaldıracağım:
"Ey
Rabbim!
Ümmetim."
"Ey
Rabbim!
Ümmetim."
"Ey
Rabbim!
Ümmetim."
"EY
MUHAMMED!"
denilecek.
ÜMMETİNDEN
ÜZERİNDE
HESABI
OLMAYANLARI
VE
KALPLERİNDE
HARDAL
TANESİ
KADAR
İMAN
BULUNANLARI
CENNET
KAPILARINDAN
İÇERİ
AL."
denilecek.
Gün
öyle
bir
gün
ki,
baba
evladından
kaçar,
evlat
annesinden...
Ne
mal
fayda
verir
insana,
ne
de
çoluk
çocuk.
İnsan
amelleriyle
başbaşa...
Gün
öyle
bir
gün
ki,
mahşer
gibi
değil;
mahşerin
ta
kendisi.
Her
insanın
mutlaka
göreceği,
yaşayacağı
bir
gün.
O
gün
ile
aramızda
sadece
ölüm
var...
Attention! Feel free to leave feedback.