Текст песни Sedirde - Bulutsuzluk Ozlemi , Fırat Tanış
Darülfünün
İlahiyat
fakültesi
tarihi
kelam
müderrisi
Mehemmed
Şerefeddin
efendinin
1925
senesinde
Evkafı
İslamiye
matbaasında
basılan
Simavne
Kadısı
Oğlu
Bedreddin
isimli
risalesini
okuyordum
Risalenin
altmış
beşinci
sayfasına
gelmiştim
Cenevizlilere
serkatip
olarak
hizmet
eden
Dukas,
Tarihi
kelam
müderrisinin
bu
altmış
beşinci
sayfasında
diyor
du
ki
O
zamanlarda
İyonen
körfezi
medhalinde
kain
ve
avam
lisanında
Stilaryum
Karaburun
tesmiye
edilen
dağlık
bir
memlekette
Adi
bir
Türk
köylüsü
meydana
çıktı
Stilaryum
Sakız
adası
karşısında
kaindir
Mezkur
köylü
Türklere
vaiz
ve
nesayihte
bulunuyor
Ve
kadınlar
müstesna
olmak
üzere
erzak,
Melbusat,
mevaşi
ve
arazi
gibi
şeylerin
kaffesinin
Umumun
mali
müştereki
addedilmesini
tavsiye
ediyor
idi
Kafamda
Bedreddin
ve
Börklüce
Mustafa
Kendimi
biraz
daha
zorlayabilsem,
çok
uzak
yılların
kılıç
şakırtıları,
at
kişnemeleri,
kırbaç
sesleri,
Kadın
ve
çocuk
çığlıkları
içinde
iki
ışıklı
ümit
sözü
gibi
Bedreddinle
Mustafanın
yüzlerini
görebileceğim
Gözüme,
demin
kapatıp
çimentoya
bıraktığım
risale
ilişti
Yarısı
güneşte
solmuş
vişne
çürüğü
bir
kapağı
var
Kapakta,
üstünlü
esreli
sülüs
bir
yazıyla
Risalenin
adı
bir
tuğra
gibi
yazılı
Bu
İlahiyat
Fakültesi
müderrisinin
sülüs
yazısından,
Kamış
kaleminden,
dividinden
ve
rıhından
Bedreddinimi
kurtarmak
lazım,
Diye
düşünüyorum
Çimentonun
üstünden
Mehemmed
Şerfeddin
Efendinin
risalesini
aldım
Altmış
beşinci
sayfasını
açtım
yine
Cenevizlilerin
sırkatibinden
bir
iki
satır
ancak
okumuştum
ki
Başımın
ağrıları
içinde
kulağıma
bir
ses
geldi
Denizin
üstündeki
pencerenin
arkasında
birisi
var
Konuşan
O
Cenevizlilerin
serkatibi
Dukasın
yazdıklarını
unuttun
mu
Ben,
yani
Börklüce
Mustafanın
dervişlerinden
biri
Bu
Giritli
keşişe
de
böyle
baş
açık,
ayaklarım
çıplak
Ve
yekpare
bir
libasa
bürünmüş
olarak
Denizin
dalgalarını
aşıp
gelmez
miydim
Penceredekine
doğru
yürüdüm
Elimden
tuttu
Benden
başka
yirmi
sekiz
insanı
ve
terli
çinentosuyla
Uyuyan
koğuşu
bıraktık
Birdenbire
kendimi
o
bir
türlü
göremediğmiz,
Denizle
duvarımızın
birleştiği
yerde,
Kayaların
üstünde
buldum
Börkücenin
müridiyle
yan
yana
Karanlık
denizin
dalgalarını
sessizce
aşarak
yılların
arkasına,
Asırlarca
geriye,
Sultan
Gıyaseddin
Ebülfeth
Mehemmed
bin
ibni
Yezidülkirişci,
Yahut
sadece
Çelebi
Sultan
Mehmet
devrine
gittik
Ve
işte
size
anlatmak
istediğim
macera
bu
yolculuktur
Bu
yolculukta
gördüğüm
ses,
renk,
hareket,
şekil
manzaralarını
parça
parça
ve
çoğunu,
Uzunlu
kısalı
satırlar
Ve
ara
sıra
kafiyelerle
tesbit
etmeğe
çalışacağım
Şöyle
ki
Sedirde
al
yeşil,
dal
dal
Bursa
ipeklisi
Duvarda
mavi
bir
bahçe
gibi
kütahyalı
çiniler,
Gümüş
ibliklerde
şarap,
Bakır
lengerlerde
kızarmış
kuzular
nar
idi
Öz
kardeşi
Musa'yı
ok
kirişiyle
boğup
Yani
bir
altın
leğende
kadeş
kanıyla
aptest
alarak
Çelebi
Sultan
Mehmet
tahta
çıkmış
hünkar
idi
Çelebi
hünkar
idi
amma
Ali
Osman
ülkesinde
esen
Bir
kısırlık
çığlığı,
bir
ölüm
türküsü
rüzgar
idi
Köylünün
göz
nuru
zeamet
Alın
teri
timar
idi
Kırık
testiler
susuz
Su
başlarında
bıyık
buran
sipahiler
var
idi
Yolcu,
yollarda
topraksız
insanın
Ve
insansız
toprağın
feryadını
duyar
idi
Ve
yolların
sonu
kale
kapısında
kılıçlar
şakırdar
Köpüklü
atlar
kişner
iken
Çarşıda
her
lonca
kesmiş
kendi
pirinden
ümidi
tarumar
idi
Velhasıl
hünkar
idi,
timar
idi,
rüzgar
idi,
ahüzar
idi
1 Sedirde
2 İznik Gölü
3 İznik Kasabası
4 Ak Bir Koyun Postu
5 Torlak Kemal
6 Kıyıda
7 Teshil
8 Duyduk Ki, Pt. 1
9 Duyduk Ki, Pt. 2
10 Dostlar
11 Yelkenli
12 Deli Orman
13 Sıcaktı
14 Hep Bir Ağızdan Türkü Söyleyip
15 Tarihsel Sosyal
16 Karanlıkta Durdular
17 Dostlar Bırakın Beni
18 Boynu Vurulacak İki Bin Adam
19 Ben Tanırım Bu Nal Seslerini
20 Rumeli Serez
21 Baktı Kemerlerden Dışarı
22 Bedreddin Gülümsedi
23 Onca Yaşanandan Sonra
24 Yağmur Çiseliyor
25 Ne Ah Edin Dostlar Ne Ağlayın
Внимание! Не стесняйтесь оставлять отзывы.